menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kuyumcu Hikâyesinin Sonu

17 0
02.10.2025

Sevgili okurlar her zaman ki gibi yazımıza ‘Selam duâsı’yla başlamak isteriz.

‘Aşk olsun. Aşkınız cemâl olsun. Cemâliniz nûr olsun. Nûrunuz ayn olsun.’

Efendim artık uzun süredir başladığımız hikâyemizin sonlarına yaklaşmış bulunuyoruz. Evet son beyitler;

“Şâyet onun (pâdişâhın) murâdı Müslüman kanı dökmek olsaydı, kâfir olayım ki, onun adını ağzıma almazdım.”

Eğer pâdişah (ruh), kan dökmek isteseydi, ta Semerkant’tan adamı getirtmezdi. Bunu ilâhî tecelliden dolayı yapmıştı, yoksa nefsine tâbi olmak için değil, o asla Müslüman kanı dökenlerden olmak istemedi, öyle olsa kâfir olurdu. Zirâ Cenâbı Hak insana akıl-fikir-irâde ve doğru düşünme yeteneği bahşetmişken neden kötüleri över durumda olsun. Bununla kötülüğü yaymış ve küfrânı nimet yapmış olur.

“Gökler eşkiyânın ve kötülünün övülmesinden titrer. Kötülüğün övülmesinden muttaki ve iyi adam suizanna düşer, kötü düşüncelere kapılır.”

Kötüyü övmek pek çok fenâlığa sebeptir. Bu durum bir kere, Yüce ve Aziz olan Rabb’in rızâsına uygun değildir. Kötü davranışların insanlar tarafından onaylanmasına vesile olur. Kötülüğü yapanın terbiye edilmesi, belki onun o kötülüğü bırakmasına sebep olur. O kötü teşvik edilirse, iyi davranışlı olanlar kendinden şüphe duyar, iyilerin umutları kırılır, kötü kişinin güzel algılanmasına neden olur. Bu adamı kötü biliyorduk ama demek ki, onun yaptığı iyi tanımlanıyor, diye yanlış anlaşılır. Neticede kötü insanı ve icra ettiği kötü işi iyi göstermek, kötülüğün yayılmasına vesile olur, sonuçta bu zulümdür.

Aslında burada bahsedilen kötü kişinin övgüsü değil, bir Hak dostunun methidir. Şah, kuyumcuyu öldürerek, hakikatte onun mazlum ve maktul olmasına sebep oldu. Böylece kuyumcu ebedi saadete erişti. Belki de kuyumcu yaşasaydı, kendini nefsinin emrine vererek pek çok günah işleyecek ve ahret hayâtı tehlikeye girecekti. Bu misal tıpkı, Hızır’ın küçük çocuğu öldürerek, onun cennete gitmesine, cehennemden kurtulmasına vesile olması gibiydi.

‘Hz. Mevlânâ, kuyumcunun katlinden maksadın; Nefsin hevâ ve hevesinden kurtulması........

© Merhaba Haber