Sahipsiz Millet Olduk

Ben, ahlakın, her şeyin önünde, her şeyin temelinde olduğuna inanıyor, bunu söyleyip bunu yazıyorum. Aslında ahlak olmayınca ne paranız oluyor ne de adaletiniz, ne sıhhatiniz ve ne de eğitiminiz.
Hiç etrafımıza bakıyor muyuz? Neredeyse ilköğrenim son sınıf öğrencileri bile flört yapmaya başladılar. Arka sokaklarda güya maneviyat sahibi olduğunun işareti olan başında başörtüsü olan genç kızlar yanlarında saçı sakalı birbirine karışmış bir takım hırpani kılıklı oğlanlarla flört yapıyor, arkadaşlık kuruyorlar.
Allah’ın (c.c) nin yarattığı iki ayrı cinsin birbirini çekme, birbirine ilgi duyma, birbirini sevme ve âşık olma duyguları ile yine iki cinsin birbirlerine karşı şehvet istekleri elbette nikâhlı birlikteliklerde fevkalade yararlı duygulardır. Bu duygular olmasaydı iki ayrı cinsin bir araya gelmesi, yuva kurmaları, çocuk sahibi olmaları böylece neslin devamı mümkün olamazdı.
Yukarıda saydığım duyguların nikâhlı birliktelik için çok faydalı duygular olmasına rağmen flört gibi, kız – oğlan arkadaşlığı gibi yakınlaşmalarda ise başta bu eylemin içindekilere, sonra topluma olmak üzere çok zararlı yönleri olduğu görülmektedir.
“Flört yangınına” bir kere kapılan gençler önce bakışmalarla daha sonra birbirlerinin ellerini tutmalarıyla, kol kola girmelerle, tenhalarda (şimdi artık açıkça ve her kesin gözü önünde) öpüşüp koklaşmalarla devam etmekte bu yola girenlerin artık kendilerini kurtaramadıkları sonuç ise nikâhsız cinsel birleşmeye yani zinaya kadar gitmektedir.
Ailenin önemsenmediği Avrupa’da bu işler teşvik görebilir ama “aileye büyük kutsiyet atfeden bizim toplumumuzda aile olmazsa bizim toplumumuz da olamaz” diyenler bu yangını söndürmeye mecburdurlar.
“Flört yangını” isimli konferansımda ve hazırlamakta olduğum kitabımda da temas ettiğim gibi bu tür kız oğlan arkadaşlıklarının yüzde doksanı hüsranla sonuçlanmakta geri kalan ancak yüzde onluk bir........

© Merhaba Haber