Müge İplikçi yazdı – Değişimin sınırları: Mamdani İstanbul’da aday olsaydı? |
Sonbahar, sadece yaprakların dönüşümüyle değil, insanlık sahnesindeki değişimlerle de hatırlanır. İyi ki öyle! Virginia’da ilk kadın valinin seçilmesi, New York’ta genç bir Müslüman sosyal demokratın belediye başkanlığına yükselmesi, ABD’nin değişim kapasitesine dair çarpıcı örnekler sundu ve sunmaya devam edecek gibi. Peki ya Zohran Mamdani, Türkiye’de İstanbul belediye başkan adayı olsaydı? Bu soru, yalnızca iki şehrin değil, iki siyasal iklimin, iki toplumsal gerçekliğin kesişiminde düşündürücü bir karşılaştırma fırsatı sunuyor. Gelin bi bakalım:
New York’ta Mamdani’yi öne çıkaran özellikler, İstanbul siyasetinin labirentlerinde nasıl bir karşılık bulurdu? Öncelikle, “Müslüman ama dindar değil” kimliği Türkiye’deki siyaseten Müslümanlık vurgusunun genellikle muhafazakârlıkla iç içe geçtiği bağlamda hayli yadırganırdı. Oysa New York’ta bu, çoğulcu kimliğin bir parçası olarak kabul gördü. Türkiye’de ise bu durum, aktif siyasette, hem sağ hem de geleneksel sol tarafından anlaşılmaz, belki de “şaibeli” bulunurdu. Din, bizim buralarda siyasetin merkezinde bir mevzu olmaya devam ederken, Mamdani’nin liberal seküler yaşam tarzı, onu her kesimden eleştirilerin odağına yerleştirebilirdi. Sonra ayıkla pirincin taşını!
Ekonomi politikalarına gelirsek; kira artışlarını dondurma, ücretsiz toplu taşıma gibi vaatler, İstanbul’un derin konut krizi düşünüldüğünde kiracılar arasında yankı bulurdu. Ancak inşaat ve emlak sektörünün Türkiye ekonomisindeki ağırlığı göz önüne alındığında, bu vaatler “şehrin ekonomisini........