Miran Bulut yazdı – “Bir Kadının Dönüşümleri”nden bir erkeğin performansına: Temsil üzerine oyunbozan bir bakış |
Bu hafta, oyunbozan feminist el kitabımın (Sara Ahmed) “Oyunbozan Feminist Kültür Eleştirmeni Olursa” bölümünde bana verilen yetkiye dayanarak, bir sahneleme hakkında konuşacağım.
Oyunun Adı: Bir Kadının Dönüşümleri ve Kavgaları
Yönetmen: Erkek
Oynayan: Erkek
Bu kısa fıkra tek başına yeterince komik olsa da ben aslında tüm bunların neden sadece komik olmadığını, varoluşumun olabildiğince adaletli ve samimi bir yerinden açıklamak istiyorum.
Öncelikle biraz Edouard Louis’nin edebiyatından bahsetmek istiyorum. Louis, yazın evrenini tek bir merkeze kuruyor: kendi hayatı. Ama bunu bir itiraf edebiyatı olarak değil, toplumsal sınıfların, erkekliğin, şiddetin ve yoksulluğun içinden korkusuzca ve samimiyetle geçen bir tavırda yapıyor. Her kitabında bu hayat hikâyesinin farklı bir karakterini masaya yatırıyor. Değişmek’te kendini, Babamı Kim Öldürdü?’de babasını ve Bir Kadının Dönüşümleri ve Kavgaları’nda da annesini. Louis’nin metinleri insanın içine dokunuyor çünkü anlatısı hep içeriden, yaradan geliyor; marjinlerde büyümüş bir kuir olarak, yoksullukla ve sınıfsal damgalarla yoğrulmuş bir çocuğun yetişkinliğe uzanan yolculuğunu okuyoruz. Bu yolculukta kültür-sanat dünyasının açtığı kapı, Louis için bir tür “sınıf sıçraması” anlamına geliyor.
Yoksulluğun içinden çıkıp Paris entelijansiyasına dâhil olmak evet, bir sıçrama. Bu sıçramanın kendisi gerçek bir “sınıf atlama” mı? Louis’nin adını koyduğu bu sınıf atlama konsepti tabii ki Marksistler için oldukça tartışmalı. Bu tartışmayı burada derinleştirmeye kalksam başka bir yazının konusu olur ama şunu söyleyip devam edeyim, kendi deneyimimden biliyorum ki sınıf atlamak, geldiğin sınıfı unutturmaz. Louis de tam bunu yazıyor zaten. Metinlerinin damarında, yoksulluğu geride bıraksa bile onu “içinden söküp atamayan” bir öznenin sürekli geriye dönen bakışı var.
Bir Kadının Dönüşümleri ve Kavgaları’nda annesini anlatırken Louis’nin yaptığı şey sadece biyografik bir aktarımdan ibaret değil; annesinin........