menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İsmail Fatih Ceylan yazdı: Fethullah Gülen’in toplatmak zorunda kaldığı kaset 

23 10
29.11.2025

Fethullah Gülen, Nurcuların önemli isimlerinden Erzurumlu Mehmet Kırkıncı vasıtasıyla Nurcu olduğu halde 70’li yılların ortasında İzmir Bornova Camii vaizliğiyle adını duyurmaya, çevresini genişletmeye başlamış, Nurculuğunu gizleyip kendine özgü yeni bir cemaat kurmaya yönelmişti. Bu dönemde parti kurduğu için “Adalet Partisi’ni bölecek, CHP’yi, komünistleri iktidara getirecek” endişesiyle Erbakan’ın kurduğu MNP ve MSP’ye karşı çıkan, bu uğurda MSP ile mücadele eden Nurculara mesafe koymaya, MSP’lilere ise yakın olmaya başlamıştı.

Hatta 1973 seçimlerinde İzmir’den aday olan Turgut Özal’ı desteklemek için Fethullah Gülen ve taraftarları MSP’ye oy vermişlerdi. Bu, Fethullah Gülen’in oy kullandığı tek seçimdi.

MSP’liler de, o zamana kadar Fethullah Gülen’i Yeni Asyacı Nurcular gibi MSP’ye gözle görünür bir düşmanlık yapmadığı için ayrı tutmuşlar, kendilerine yakın görmüşlerdi. 1973 seçimlerinde MSP’ye oy verdikleri için sempati duyuyorlardı. Fethullah Gülen’in ve taraftarlarının MNP ve MSP döneminde bu partilere destek verdiği duyuluyor, o dönemde neredeyse bütün Nurcuları temsil eden Yeni Asya camiası Fethullah Gülen’i ayrı bir cemaat kurmakla ve MSP’li olmakla itham ederek suçluyordu.

İzmir’de vaizliğiyle tanınmaya ve geniş bir çevre oluşturmaya başlayan Fethullah Gülen, Yeni Asya gazetesinin Adalet Partisi’nin bülteni gibi Demirel yanlısı yayın yapmasından rahatsızdı. Zaten Abdullah Yeğin, Abdülkadir Badıllı, Hüsrev Altınbaşak, Said Özdemir gibi ağabeyler, daha önce Türkeş aleyhinde broşür basılıp dağıtılmasına ve sonra gazete çıkarılmasına karşı çıkmışlar, bir mesafe koymuşlardı. Fethullah Gülen de onlarla birlikteydi, hatta Türkeş aleyhindeki broşür nedeniyle Yeni Asya gazetesi yayın yönetmeni Mustafa Polat ile tartışmış, “Burada gazetenizi sattırmam” demişti.

Nurcu olmasına rağmen nurcu olduğunu gizlemesi, kendine has bir cemaate oluşturmaya yönelmesi Yeni Asyacılar tarafından eleştiriliyordu. Farklı siyasi kanaatler taşıması, MSP’ye oy vermesi, meseleyi görüşmek için çağırıldığında gelmemesi, Mehmet Kırkıncı vasıtasıyla Nur camiasına giren Fethullah Gülen’in kendine has ekol kurma yönüne gittiğini gösteriyordu.

Ancak tamamen kaybedilmemesi için araya Mehmet Kırkıncı ve Osman Demirci girmiş, gönlünü almak amacıyla onun vaazlarından derlenmiş Hitap Çiçekleri kitabı yayınlanmıştı. Fakat tarzında değişiklik olmayınca Mehmet Kırkıncı, Mustafa Sungur, Bayram Yüksel gibi ağabeyler görüşmeye gitmiş, bu görüşmede Fethullah Gülen şunları söylemişti:

“Sizin aranızda nikâhı kıyıldığı akşam hizmete çağırılınca gerdeğe girmekten vazgeçen, nikâhlısı ile hizmet beraberliğinde anlaşıp hayatını davasına vakfeden fedakâr insanlar var. Ben o yolu tercih ediyorum.”

Yeni Asya gazetesi sahibi ve Nurcuların lideri Mehmet Kutlular bu sözlere kendi dershanelerinde sempati duyanları, hatta ona Mehdi, Kahtani gibi yakıştırmalar yapanları duyunca, “Böyle iddia sahiplerini kolundan tutup dershanelerden atın” dedi.

Fethullah Gülen, Kutlular’ın bu sözlerini işitince kırgınlığını, kızgınlığını her yerde dile getirmeye başladı. Alaaddin Başar’ın daveti üzerine İzmir’e gelen Kırkıncı Hoca, Kutlular ile birlikte Fethullah Gülen’in yanına gidip kırgınlığın sebebini sordu.

“Siz gazetenizde Edremit’te yaptığımız kampı savunarak beni Nurcu diye ihbar ettiniz” dedi Fethullah Hoca.

“Biz sizi Nurcu biliyoruz” diye karşılık verdi Kutlular.

“Bilmeniz ilan etmenizi gerektirmez. Ben geniş kitlelere ulaşmak için Nurcu kimliğimi kullanmayacağım.”

“Siz ister kullanın ister kullanmayın. Bazı çevreler o kampı bahane ederek Nurculuğa saldırırsa, biz de mukabele ederek Nurculuğu savunuruz. Siz nurcu olmadığınızı aleni olarak açıklarsanız saldırılar Nurculuğa gelmez, biz de müdahale etmeyiz.”

“Sen Pınarbaşı’nda mehdilik iddiasında bulunanlara ağır hakaretler yapmışsın. Öyle iddiada bulunan pek çok insan var.”

“Başka cemaatlere karışmam. Ben ‘bizim içimizde’ dedim. Şimdi de diyorum. Bizim Mehdimiz, Kahtanimiz belli. Deccalı biliyoruz.”

“Orada benim için ‘Selametten yardım alıyor’ demişsiniz.”

“Kim demişse yalan söylemiş. Yüzleşmeye hazırım.”

“Büyütmeye gerek yok. Bu mesele burada kapansın.”

“O halde bundan sonra birbirimizin aleyhinde bulunmayalım.”

Ancak mesele kapanmadı.

Bu görüşmeden sonra Yeni Asyacılar Ankara’da toplanarak tartıştı. Herkesin Fethullah Hoca ile münasebetlerini kesmelerimi ve onun faaliyetlerine katılmamalarını kararlaştırdı. (Serencam, İslam Yaşar, s. 233, Yeni Asya Neşriyat, 2019)

Başka cemaatlerden de taraftar kazandığını gören, maddi ve........

© Medyascope