Dilek Kaya İmamoğlu Medyascope’a konuştu: “Bir şafak vakti kapımızda onlarca polisi görmek… Açık söyleyeyim, hayatımda asla böyle bir an yaşayacağımı düşünmezdim”

19 Mart’ta Ekrem İmamoğlu ve çalışma arkadaşlarının gözaltına alınmasıyla başlayan, tutuklanmasıyla devam eden süreçte metanetli tutumu, kararlı duruşu ve -CHP Genel Başkanı Özgür Özel kadar olmasa da- her etkinlikte yerini almasıyla daha da dikkat çeken Dilek Kaya İmamoğlu dikkatimi çok daha önce, 2019 yılındaki 31 Mart yerel seçimlerinde çekmişti. AKP’nin adayı Binali Yıldırım’ın eşi ile kendisinin fotoğraflarının kıyaslandığı sosyal medya paylaşımlarına herkesten önce karşı çıkarak “Eğer bir aşağılama ya da güzelleme yaptıklarını sanıyorlarsa bilmeliler ki beni de aşağılıyorlar. Çünkü ben Sayın Semiha Yıldırım’ın fotoğrafına bakınca kendi annemi, kendi ablamı görüyorum. Onların tercihi de böyle. O yüzden bu paylaşımı hiç iyi niyetli bulmuyorum” dediği gün…

Karşımıza Ekrem İmamoğlu’nun eşi olarak çıkan Dilek Kaya İmamoğlu’nun “Cam Tavan Sendromu ile Örgütsel Bağlılık Arasındaki İlişki: Kadın Çalışanlar Üzerine Bir Araştırma” başlıklı bir tezinin olduğunu, doktora tezini “Y kuşağının liderlik beklentileri, demokratik ve otokratik liderlik tarzlarının bütünleşik kalkınmaya etkisi” üzerine yaptığını, sosyal sorumluluk dersi verdiğini, kısacası akademisyen yanını uzun zaman sonra öğrendim. Geçen yıl, “Cam Işığı Kes(e)mez” adlı bir de kitabı yayımlandı.

2019’daki yerel seçimlerden bu yana kamuoyunun gündeminde olmasına karşın, 19 Mart’a dek siyasi tartışmaların uzağında ancak daima eşinin yanındaydı. Dilek Kaya İmamoğlu hâlâ eşinin yanında durmaya devam etse de, siyasi tartışmalardan hâlâ uzak duruyor olsa da artık siyasi arenadan uzak değil. 2019 yılında iki kez, 2023 yılında üçüncü kez İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Ekrem İmamoğlu’nun cezaevi sürecinin başlamasıyla kah miting meydanlarında kah tutuklu ailelerinin yanında kah mahkeme salonlarında…

Dilek Kaya İmamoğlu’nu daha yakından tanımak için söyleşi yapmak istediğimde tek ricası soruları yazılı cevaplamak oldu. Böylelikle ben de bir yandan eşinin yanında olmayı sürdüren, diğer yandan ailesine kol kanat geren ve her dakikası dolu olan Dilek Kaya İmamoğlu’na sorularımı hazırlamaya koyuldum. 19 Mart’ın onda nasıl büyük bir kırılma yarattığını, zorlu günlerin gelebileceğini tahmin etmesine karşın böylesini beklemediğini, bir şafak vakti kapısında onlarca polisi göreceğini asla düşünmediğini ve daha bir çok şeyi böylelikle öğrendim. İşte Dilek Kaya İmamoğlu’nun verdiği cevaplar…

Ben çocukluğumdan beri okumayı, öğrenmeyi ve kendimi geliştirmeyi seven biriyim. Çevremde, toplumda ve ülkede olup bitenleri hep merak ettim. Hayata anlam katmanın, insanın kendini gerçekleştirmesinin en önemli adımı olduğuna inandım. Bu nedenle yaptığım her işte, her projede “Dünyaya nasıl bir faydam olur?” sorusunu kendime sormayı hiç bırakmadım.

Çünkü hepimizin yaşadığımız hayata, topluma ve dünyaya karşı bir sorumluluğu var. İnsan olarak kalabilmenin temelinin, vicdanla yönünü çizerek çalışmaktan ve üretmekten geçtiğini düşünüyorum. Akademisyen olmam da, sosyal sorumluluk alanındaki çalışmalarım da bu güçlü sorumluluk duygusunun bir yansıması.

Hayata aynı pencereden baktığım yol arkadaşım, eşim Ekrem İmamoğlu’yla birlikte vicdanlı, adil, çevresiyle bağ kurabilen üç çocuk yetiştirdik. Onlarla birlikte ben de değiştim, dönüştüm. Ama tüm bunların yanında, her zaman kendime şu soruyu sordum: “Ben, Dilek olarak ne yapmak istiyorum? Hayatın neresinde durmak istiyorum?” İşte bugün olduğum kişiyi bu iç arayış, bu anlam yolculuğu inşa etti.

Hem ülkem için hem de kendi hayatımda 19 Mart büyük bir kırılma yarattı. Zorlu günlerin gelebileceğini tahmin ediyordum, ama böylesine bir hukuksuzluğun yaşatılacağını gerçekten öngörmüyordum. Bugün yaşadıklarımı yaşayacağımı biri bana söylese, açıkçası inanmazdım.

19 Mart sonrasında çok karmaşık duygular yaşadım. Ama o duyguların hiçbiri beni geriye çekmedi; tam tersine dönüştürdü. Baskıların, saldırıların ve haksızlıkların karşısında milletimizin inancını, desteğini ve kararlılığını gördükçe daha da güçlendim. İçimdeki mücadele azmi, dirayet ve umut........

© Medyascope