menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yol – Melih Demirel Yazdı

4 5
15.11.2025

Kimi zaman bir ülkenin kaderi, tek bir sabahın sessizliğinde yeniden yazılır… ( Geleceğe not olsun)

Son zamanlarda, gözlerimizin önünde çözülen yalnız ekonomi değil; yalnız siyaset değil; yalnızca düzenin kendisi değil… Çözülen, bu toprakların yüzyıllık hafızasıdır. Siyasetin çürümesi, hayatın her alanına sinmiş bir çaresizliğe dönüşmüş durumda. İktidardan da muhalefetten de umut devşiremeyen milyonlarca insanın omuzlarında büyüyen bir boşluk, bir yarın kaygısı, bir yön duygusu kaybı… Ve belli ki bu gidişat, bize 1919’un karanlığını yeniden hatırlatmak için kendini kusursuz bir döngü olarak tekrar ediyor.

Bugün yaşadığımız tabloyu anlamak için yüz yıl önceki Anadolu’ya bakmak yeterli. O gün işgal orduları vardı, bugün ekonomik kuşatma; o gün manda heveslileri vardı, bugün “yapamazsın, olmaz, bu çağ başka çağ” diyen bir teslimiyet kültürü; o gün umutsuzluk vardı, bugünse umutsuzluğu kanıksatan bir politika düzeni. Yalnız fark şu: 1919’un karanlığını yaran bir ışık vardı. O ışığın adı Mustafa Kemal’di. Ve bugün, o ışığın kaynağı olan “yol”dan nasıl saptığımızın bedelini hep birlikte, acı bir tecrübeyle ödüyoruz.

Atatürk, “Milletin istiklâlini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır” derken bir çağ bırakmıştı arkasında. Mücadelesinin bir kişiye, bir zümreye, bir makam hırsına ait olmadığını; bir milletin kendi kaderini eline alabilme iradesi olduğunu söylemişti. O büyük........

© Medya Siyaset