Siyasetin Sazan Sarmalı – Melih Demirel Yazdı |
Siyasette en tehlikeli tuzak, rakiplerin kurduğu değil; en yakındakilerin alkışlarla ördüğü tuzaktır. Çünkü dışarıdan gelen tehdit uyarır, refleks geliştirir. Ama içerden gelen telkin, insanı kör eder. İşte siyaset dediğimiz alan, tam da bu noktada bir sazan sarmalına dönüşür.
Bu sarmal; gerçeklerin filtresiz aktarılmadığı, eleştirinin “ihanet”, uyarının “bozgunculuk” sayıldığı, her sözün alkışla yıkanıp liderin önüne steril bir başarı masalı olarak konulduğu bir düzenektir. O düzeneğin merkezinde ise çoğu zaman niyeti iyi ama çevresi kötü bir figür bulunur. Yanındakilerin onu koruduklarını sanılsa da, aslında maksat ‘’hakikatten’’ izole edilmektir.
Siyasette bazı yenilgiler sandıkta yaşanmaz. Asıl yenilgi, yanı başında konuşanların susmasıyla başlar. Tehlike, karşı cepheden değil, masanın öbür ucundaki gülümsemeden gelir. Dalkavukluk, siyasetçinin kulağına bal damlatırken, ayağının altındaki zemini oyup durur. Ve bir gün, o alkışların üstüne basarak yürüdüğünü sanan figür, kendini........