Bizim “Anadolu” dediğimiz, öteki uluslarınsa “Anatolia” ya da “Küçük Asya” dedikleri bu topraklar, antik çağlardan beri önemli ve büyük uygarlıklar oluşturmuş birçok topluluğa ev sahipliği yapmış, bu itibarla da ‘uygarlıklar beşiği’ ve ‘kavimler kapısı’ unvanlarını almayı hak etmiştir.
Mesela çağına göre her bakımdan ileri bir uygarlık sayılan Hitit uygarlığı Anadolu’nun ortasında yeşermiştir ve bizim tarihimizin bir parçasıdır.
İlk defa parayı kullanan ve ekonomik ilişkilerde çığır açan Lidya uygarlığı bu topraklarda kurulmuştur ve bize aittir.
Deriden parşömen ismini verdikleri bir kağıt üreterek önemli bir adım atan, Asya’nın ilk kütüphanesini kuran, müzikle ve telkinle tedavinin yapıldığı ilk akıl hastanesinin burada kurulduğu için ‘ilkler şehri’ unvanını alan, Yunan Mitolojisine göre tanrıların tanrısı Zeus’un sunağının bulunduğu, göz alıcı bir kültür yaratmış olan Pergamon yani Bergama uygarlığı da bu topraklarda kurulmuştur ve bizimdir.
Yine Avrupa tarafından Rönesans yani Yeniden Doğuş akımıyla keşfedilen ve........