Komisyon’un İmralı’ya gidilmesi kararı |
“Devlet Bahçeli partisinin 5 Kasım tarihli Grup Toplantısında, belirli koşulların gerçekleşmesi halinde, Erdoğan’ın tekrar cumhurbaşkanı seçilebilmesi için Anayasa’nın değiştirilebileceğini söyledi.
Erdoğan’ın bir kez daha seçilmesinin doğal ve doğru bir tercih olduğunu” ifade eden Bahçeli, “Bu kapsamda Anayasal düzenlemeyi yapacak görevi üstlenmeyecek miyiz? Devlette devamlılık esastır. Bize göre Erdoğan tek seçenektir” dedi. Bu konuşma “Bahçeli baklayı ağzından çıkardı” diye yorumlandı. Bahçeli ayrıca, terörist başı Öcalan’ın belirli koşulların gerçekleşmesi halinde TBMM’nin DEM Parti Grubunda konuşabileceğine ilişkin görüşlerini tekrarladı.”
Yukarıdaki satırlar 7 Kasım 2024 tarihinde bu köşede yayınlanan “Bahçeli baklayı ağzından çıkardı” başlıklı yazımdan.
TBMM Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun PKK lideri A. Öcalan’la görüşmesi için İmralı’ya bir heyet gönderme kararı almasından önce bir dostuma Komisyon’un kararının ne yönde olabileceğini sormuştum. “Bu sürece ilişkin kuşkularım var. Kürtler için hayırlı olsun. Silahlar sussun tabii ki. Erdoğan’ın da üçüncü dönemi hayırlı olsun derim…” yanıtını vermişti.
Komisyon, Öcalan ve DEM Parti’nin ısrarı üzerine oluşturuldu. Bu karar da onların ısrarıyla alındı. Komisyon’un İmralı’ya gitme kararı üzerinde düşünürken Bahçeli’nin 5 Kasım 2024’deki konuşması ile dostumun bu sözleri aklıma geldi. “İmamoğlu’nun yargı kıskacına alınmasının, CHP’yi itibarsızlaştırılma çabalarının yoğunlaşmasının ardından, Öcalan’ın ve DEM Parti’nin talepleri karşılanarak, Erdoğan’ın cumhurbaşkanı adayı olabilmesi için Bahçeli’nin işaret ettiği koşullar adım adım gerçekleşiyor mu? Dikensiz gül bahçesi oluşuyor mu?” diye düşünmekten edemedim…
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, geçen yıl Meclis’in yeni yasama yılı açılışında Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM) milletvekilleri ile tokalaşmasının ardından iç politikada yaşanan gelişmeler çeşitli yorumlara, değerlendirmelere yol açmıştı. Erdoğan’ın gelecek seçimlerde cumhurbaşkanı adayı olabilmesi için bir süredir çeşitli planların masaya yatırıldığı dile getirilmişti.
Bu çerçevede Cumhur İttifakı ortaklarının DEM Parti açılımı “yeni çözüm süreci mi başlıyor” sorusunu gündeme taşımış, Bahçeli’nin çözüm sürecine “yeşil ışık” yakıp yakmadığı, Erdoğan’ın önünü açmaya çalışıp çalışmadığı tartışılmaya başlanmıştı. AKP’nin bu süreçte DEM Partisi ile yaptığı bazı temaslar ve İmralı’daki terörist başı Öcalan ile gerçekleşen görüşmeler de masaya yatırılan bu plan bağlamında değerlendirilmişti… Keza Erdoğan-Bahçeli arasında kapalı kapılar ardında zaman zaman yapılan görüşmeler ile üçüncü şahıslar vasıtasıyla Öcalan ile sürdürülen temaslar da bu planın bir parçası olarak algılanmıştı. Bahçeli’nin sürece ivme kazandırmak, Erdoğan’ın aday olmasını kolaylaştırmak amacıyla önemli bir misyon üstlendiğine de işaret edilmişti.
O tarihten bu yana........