Putin’in “derin” Hindistan seferi
Dış politikada kartların yeniden dağıtıldığı, kimin kiminle dans ettiğinin artık iyice karmaşıklaştığı bir dönemden geçiyoruz.
Gözlerimizi bir anlığına Ankara’nın o bitmek bilmeyen iç siyasi çalkantılarından, İmralı dedikodularından ve yönetilemeyen süreçlerden kaldırıp, dünyanın doğusuna, Yeni Delhi’ye çevirelim. Zira orada, sessiz sedasız ama jeopolitik fay hatlarını titreten bir buluşma gerçekleşti.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Hindistan’a resmi bir devlet ziyareti yaptı. Hemen baştan söyleyeyim; bu ziyaret imzalanan kağıt parçalarından, o klasik diplomatik “dostluk” mesajlarından çok daha derin bir anlam taşıyor.
İzolasyon masalı ve gerçekler
Batı medyasını takip ederseniz, Rusya’nın köşeye sıkıştığını, dünyadan tecrit edildiğini sanırsınız. Ancak Putin’in Yeni Delhi çıkarması, bu “izolasyon” anlatısının içinin ne kadar boş olduğunu bir kez daha yüzümüze çarpıyor. Bu ziyaret, içeriğinden ziyade, Rusya’nın uluslararası toplumdan dışlanmaya çalışıldığı bir atmosferde gerçekleşmesiyle büyük bir siyasi meydan okumaya dönüşüyor.
Açıkça ifade etmek gerekirse bu ziyaret Batı’ya karşı net bir meydan okumadır.
Peki, bu yakınlaşma Rusya’nın “büyük ağabeyi” Çin’i rahatsız eder mi? Pek sanmıyorum. Aksine, bu ziyaret Rusya-Çin ilişkileri açısından bir sıkıntı yaratmayacağı gibi, belki de Çin-Hindistan arasındaki buzların erimesine, dolaylı bir yakınlaşmaya bile önayak olabilir. Unutmayalım ki; Asya’da doğan bu yeni ortaklıklar, Batı hegemonyası karşısında kurulan yeni dünya düzeninin “sigorta poliçesi” mahiyetindedir.
Masada neler........© Medya Günlüğü





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein