Greta’yı anti-Semit ilan etmenin dayanılmaz hafifliği/ırkçılığı
Aşırı sağcı, İsrail destekli bir kampanya olan Stop Antisemitism, 16 Eylül’de İsveçli iklim adaleti aktivisti Greta Thunberg’i haftanın anti-Semiti olarak seçti. Üstelik de şöyle bir metinle birlikte:
“Ne yazık ki Greta’nın dünyanın tek Yahudi ulusuna duyduğu nefret, çevreye duyduğu sevgiyi gölgede bırakıyor.”
Hemen altında da kampanya icra müdürü Liora Rez’in açıklaması var:
“İsrail iklim felaketleriyle mücadelede küresel bir lider olmasına ve dünya çapındaki krizlerde yardıma koşmasına rağmen, Greta onların katil terörist düşmanlarının yanında yer alıyor.”
Greta’nın anti-Semit ilan edilmesinin sebebi Kopenhag Üniversitesi’nde öğrencilerin üniversite yönetimini İsrailli kurumları boykot ederek ilişkilerini kesmeye davet etmeleri. İsrail ve destekçileri bu 11 ayda kimleri anti-Semit ilan etmedi ki zaten; UNRWA, Uluslararası Adalet Divanı, Yahudi yazar Masha Gessen, İsrailli yönetmen Yuval Abraham ve daha niceleri. İsrail’in dostlarını ise biraz sonra anlatacağım.
Stop Antisemitism platformunun Greta’yı anti-Semit ilan eden bu zavallıca suçlamanın hemen bir hafta sonrasında Greta, Stockholm’de düzenlenen bir Filistin eyleminin slogancısı olarak ortaya çıktı. Ondan birkaç gün sonra da sosyal medya hesabından Gazze’nin işgali ile iklim değişimi arasındaki ilişkiyi anlatan bir video paylaştı. Videoda şunu söylüyor Greta Thunberg:
“Filistin’de ve dünyanın dört bir yanında sömürgeciliğe karşı mücadele ile şirketlerin gezegeni yok etmesi birbiriyle bağlantılıdır. Chevron’a bir bakın. Herkes Chevron’un dünyanın en büyük suçlularından biri olduğunu biliyor, ancak bu petrol devi aynı zamanda İsrail’in Filistin’deki soykırımını da destekliyor. İsrail Gazze’deki hastaneleri, evleri ve okulları bombalarken, Chevron Akdeniz’de İsrail’e ait olduğu iddia edilen iki gaz sahası aracılığıyla bu yıkıma enerji sağlıyor. Bu süreçte milyonlarca dolar kazanıyor. İsrail’in Gazze’deki soykırımını ve İsrail Apartheid’ını sona erdirmek bir iklim adaleti meselesidir. İsrail, Filistinlilerin yaşamlarını yok etmekle kalmıyor, aynı zamanda çevreyi kirleten ve yok eden savaş ve endüstrisiyle Filistin topraklarını ve kaynaklarını da yok ediyor.”
Görüleceği üzere, Greta Yahudiliğe yönelik nefretinden dolayı İsrail’i eleştiriyor değil, iklim adaletini bütüncül bir mesele olarak gördüğü için savaşa, ırkçılığa ve işgallere karşı tavır alıyor.
Bu Greta’nın ilk anti-Semit ilan edilişi değil
Tabii, bu suçlama ilk değil. 7 ekim saldırısından iki hafta sonra, İsrail Gazze’de soykırımcı işgaline başladığı sırada Filistinle dayanışma mesajı paylaşmıştı. Paylaştığı fotoğrafta ahtapot oyuncağı da koltukta görünüyordu. Acar Siyonistler hemen bu subliminal mesajı fark ederek dünyayı bu 20 yaşındaki aktivistin 1940’lara ait anti-Semitizm simgesi bir karikatüre gönderme yapmakta olduğunu ilan ettiler!
İkinci dünya Savaşı dönemini hatırlamayan çok genç bir iklim aktivisti kuşağı ve bizzat Greta’nın kendisi, hatta 40 yaş altı kuşaklar da bu simgeyi böylece öğrenmiş oldu. Ama Siyonistler, bunun bilinmemesini mümkün olmadığına inanıyorlar olsa gerek. Tabii o zaman bu oyuncağı üreten ve dünyaya yayan şirkete de söyleyecek sözleri olmalıydı…
Greta, sonraki aylarda Hollanda’da katıldığı bir iklim adaleti yürüyüşünde savaşa karşı tavır aldığında da “işgal altında iklim adaleti olmaz” demişti. Bir kez daha anti-Semit ilan edilmişti.
Aynı Greta, Ukrayna işgali başladığında Rusya’ya karşı ve Rusya’nın fosil yakıtlarla olan ilişkisine dair paylaşımlar da yapmıştı. Ama o zaman Batı medyasında büyük takdir topluyordu........
© marksist.org
visit website