Bilginin Pusulası: Adalet ve Şefkat
Adalet ve şefkatten yoksun bilgi, faydadan çok bencilliğe ve kurnazlığa hizmet eder.
Kadim Mezopotamya’nın bereketli topraklarından süzülen Süryani irfanı bize bilginin yalnızca zihinsel bir birikim olmadığını, aynı zamanda ruhsal bir sorumluluk taşıdığını öğretir. Bilginin gerçekten fayda üretebilmesi ve toplumu yükseltebilmesi, iki kadim sütun üzerine inşa edilmesine bağlıdır: Adalet ve Şefkat.
Işığın Gölgesi: Adalet
Adalet, bilginin nerede duracağını ve neye hizmet edeceğini belirleyen ilk felsefi sınırdır. Adaletten yoksun bilgi, toprağa düşmeyen yağmur gibidir; yalnızca sahibini besler, geri kalanları ise susuz bırakır.
Bir hekimin bilgisi hastayı kazanç kapısı olarak görmeye başladığında, bir mühendisin bilgisi yalnızca kişisel servet için kullanıldığında, filozofun bilgisi bilgiçlik taslayan bir kalkana dönüştüğünde; kamusal alana hizmet eden din adamı, idareci veya siyasetçi sadece kendi çıkarını düşündüğünde o bilgi, hakikatin bir parçası olmaktan çıkar. Çünkü bu bilgi artık ötekini amaç değil, araç olarak görmeye başlamıştır.
Adalet özgeciliği gerektirir. Bilgiyi yalnızca kendi konfor alanımızı genişletmek için kullanmak, bilginin ruhunu kirletir. Böylece bilgi yozlaşır; toplumun ortak........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Daniel Orenstein
Beth Kuhel