Kıssadan Hisse-2
Kıssadan Hisse-2
Değerli okurlarım, Yalanla bir yere varılmaz, çünkü doğru eninde sonunda ortaya çıkar. Bir yalan ne kadar ustaca söylenirse söylenirse, gerçeğin gücünün karşısında yok olur. Bilindiği gibi bununla ilgili olarak da bir özdeyiş vardır: “Yalancının mumu yatsıya kadar yanar” özdeyişinde gerçeğin er veya geç ortaya çıkma diye bir özelliğinin, yalanın ise ömrünün kısa olduğu ve yalanla iş tutanın da bir yere varamayacağını göstermektedir. Halk bilgeliğinin bu deyişine göre ne gemisini yürüten kaptandır ne de atı alan Üsküdar’ı geçmektedir. Diğer bir ifade ile gemisini iyi ve doğru doğru yürüten ve ata doğru ulaşan ve atta iyi binen ancak Üsküdar’ı geçebilmektedir. Yalan dönüp dolaşıp sonunda sahibinin boğazına sarıldığını ve gerçeğin ortaya çıktığını görüyoruz. Bu amaçla “Ahlak “ ve “Doğruluk” ile ilgili olarak Memduh Bayraktaroğlu’nun kaleme almış olduğu ve konumuzla ilgili olarak yazısından alıntı yaparak sizleri baş başa bırakmak istiyorum. Tam Zamanın ruhuna uygun bir hikaye…
Zamanın birinde aç bir adam pazardan geçerken canı armut istemiş.
İlk tezgâhtan iki tane armut almış ve yemiş...
Meyve hırsızını gören pazar halkı adamı yakalamış, daha önceden Padişah tarafından duyurulan bir ilan gereği Saray’a çıkarmışlar...
Padişah müşfik bir ses tonuyla sormuş:
“Hırsızlığın kötü bir şey olduğunu ve cezalandırılacağını bildiğin halde niye yaptın bunu?..”.
“Karnım çok açtı ve........
© Mardin Life
visit website