Kamyon karoserinde noktalanan bir hayat..
Mısır’dan 1934’te Türkiye’ye gelmiş ve askerliğini Kırklareli’de er olarak yapmıştır. Askerlik vazifesi sırasında Kur’an’ı Kerim’i ve anlamını arkadaşlarına öğretmek istemiş ve bu gerekçeyle Divan-ı Harb’e (Askeri Mahkeme) verilmiştir. Bunun üzerine birlikte tutuklandığı çavuşu ile cezaevinden firar ederek İstanbul’a, oradan da gemiyle Mersin’e kaçmıştır. Mersin’den de yaya olarak Antakya’ya giderken kimliksiz olduğu ve şüpheli hareketleri gerekçesiyle tutuklanarak Kırıkhan’a gönderilmiştir. Ne olduysa(!) askerlik onun hayatının zehirlenmeye başladığı yıllar olmuş ve bir daha rahat yüzü görememiştir. Çile ve derbeder bir hayat yaşadı.
Sabahçı kahvelerinde ve hamamlarda barındı. Yalın ayak dolaşarak şarap, ispirto ve esrar parası için hamallık yaptı.
1939’da İstanbul zabıtası tarafından bir........
© Maraş Gündem
