Dünya hayatı rüyadan ibarettir
Bir rüya düşünün… İçinde koşarsınız, sevinirsiniz, kızarsınız, korkarsınız. Rüya anında hepsi gerçektir; fakat uyandığınızda o dünyaya dair her şey silinip gider. Dünya hayatı da bunun gibidir. İnsan yaşarken acıları, hırsları, başarıları, hayal kırıklıklarıyla tüm kalbini doldurur. Oysa hayatın bir anda değişen yüzü, ölümün şaşırtıcı kesinliği ve zamanın geriye döndürülemez akışı bize sürekli şunu fısıldar: “Burası bir geçit, bir misafirhane…
Dünyanın rüya oluşu, varlığı inkâr etmek değildir; tam tersine varlığın özündeki geçiciliği fark etmektir. Bu farkındalık insanı hayattan koparmaz, bilakis hayata daha bilinçli sarılmasını sağlar. Çünkü bilir ki elindeki nimetler birer emanet, kayıplar birer imtihan, karşılaştığı insanlar birer sınavdır. Bu bakış, insanı hem mütevazı yapar hem de özgürleştirir. Zira sahip olduklarını kaybetme korkusu azalır; çünkü rüyada bir eşyanın kırılması ya da bir evin yanması insanı nasıl sarsmazsa, dünyanın çalkantıları da benliğine o denli zarar vermez.
Öte yandan bu benzetme, insanı umutsuzluğa değil, bilgelik dolu bir dirilişe çağırır. Eğer dünya bir rüyadan ibaretse, öyleyse asıl gerçekliğe hazırlanmak gerekir. Kırıp dökmenin, aşırı hırsların, anlamsız kavgaların, küçük hesapların hiçbir değeri olmayan bir sahnede yaşadığımızı anlamak, davranışlarımızı da arıtır. İnsana verilen ömür sermayesi sınırlıdır; bu sermayeyi geçici olanın peşinde tüketmek yerine kalıcı olana yönelmek gerekir.
Belki de en büyük........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Rachel Marsden