Milli Eğitim Akademisi hakkında

MEB’in Meclise gönderdiği Milli Eğitim Akademisi kurulmasını içeren 39 maddelik Öğretmenlik Meslek Kanunu taslağı, zorunlu ve genel eğitimin, YÖK’ün, Üniversitelerin, Eğitim Fakültelerinin içinde bulunduğu içler acısı hal dışarda tutulursa (nasıl mümkün olacaksa bu), yani salt kendi içinde değerlendirilirse, gayet güzel hazırlanmış dört başı mamur bir taslak olduğu söylenebilir. Dünyada yani Batıda (!) öğretmenlik artık teknik bir meslek haline geldi / getirildi. Bizde bunları taklit ede ede öğretmenliği teknik bir meseleye, bir beceri edinme / edindirme işine döndürdük. Öğretmenliğin bir zihniyet, kültür, ahlak ve edep meselesi olduğu, batının öncülüğüyle ve bizimkilerin de bunları taklit etmesiyle tedavülden kalktı. Bu bağlamda Milli Eğitim Akademisi de teknik yeterlik kazandıran, beceri merkezli bir formasyon hedefliyor. Meseleye bu minvalden bakılırsa milli eğitim akademisi gayet yerinde bir yenilik.

Öte yandan bu akademi geleneği epeydir biz de var. Polis akademisi, adalet akademisi, istihbarat akademisi ve şimdide eğitim akademisi. Sanılanın aksine bu akademiler lisansların işlevsizliği nedeniyle kurulmuş değiller. Bunlar daha çok mesleği öğretme, meslekte olanları geliştirme gibi hedefleri var. Bunların en işlevseli adalet akademisi. Aday hâkim ve savcılar, yapılan sınav sonrası bu akademiye seçiliyorlar, burada iki sene eğitim alıyorlar. Belli bir oranda da maaşta alıyorlar ve sonunda yapılan bir sınavla da göreve atanıyorlar. Adalet akademisinin bu hali bu sene değişti ama kurulacak olan milli eğitim........

© Maarifin Sesi