Eğitim ve Modernleşme İlişkisi

Kelime anlamı olarak “çağdaş, asri” anlamlarını taşıyan modern terimi eski olandan yeni olana geçişi ifade etmektedir. Bir yaşam ve düşünce biçimini de ifade eden modernizm metalleşme, mekanikleşme ve teknoloji gibi kavramlar çerçevesinde sanayi toplumu anlayışına ait bir söylemdir.

Modernleşme; tarım toplumundan sanayi toplumuna geçiş, bilimsel düşüncenin yükselişi, ekonomik ve toplumsal uzmanlaşma, iletişim ve ulaşım ağlarının gelişmesi, kentleşmenin hızlanması, makineleşme gibi pek çok olguyla uzun bir sürece yayılan bir dönüşümü ifade eder. Batı’da başlayarak küresel bir yayılım gösterse de her toplumda aynı gelişimi göstermemiştir. Cevizci’nin tanımı ise, “modernleşme, sınırları genişleyen kapitalist dünya pazarının hızlandırdığı bilimsel ve teknolojik keşiflerle yeniliklerin, sanayideki ilerlemelerin, nüfus hareketlerinin, ulus devletlerin ve kitlesel hareketlerin doğuşuyla birlikte ortaya çıkan sosyo-ekonomik değişimler bütünüdür.” (Ahmet Cevizci, ‘modernleşme’ maddesi, Felsefe Sözlüğü)Şeklindedir.

Eğitim ve Modernleşme

Genel olarak eğitimin işlev ve amaçları modernleşmeye bağlılığını ifade eder. Eğitim devlet tarafından toplum yaşamının sürdürülmesi için zorunluluk olarak sunulmakla birlikte, okulda zorunlu eğitimin uygulanmasının temel nedeni eğitimin bir insani yatırım olarak görülmesidir. Bu nedenle eğitim bir yandan modernleşmenin göstergesi sayılırken, bir diğer yandan da kapitalist üretime hizmet eden bir unsur olarak değerlendirilebilir.

Modernleşme birçok alanlarda olduğu gibi kültür, bilim ve eğitim alanın esas unsurlarının negatif değişmesine neden olmuş; bireyi çağın gerektirdiği kaos ve karmaşıklıkla başa çıkma, özgürlük, dikkat, duygu, düşünme yetileri, manevi değerler gibi bireysel değer ve bilgi donanımıyla yetiştirmesibeklenirken seküler bir eğitim denizine itmiştir. Birey sadece edindiği bilgi ve becerilerin miktarıyla değer görür........

© Maarifin Sesi