menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Ünlü Şair ve Yazarlarımızın Kabirleri Nerededir?

20 25
20.08.2024

“Dünyadaki koşunun mezarda bitmesidir.” der Abdurrahim Karakoç ölüm için. Tanpınar’a göre “Ölüm şifasıdır her üzüntünün.” Sezai Karakoç ise sürgünden kurtuluş olarak görür ve yakarır: “Uzatma dünya sürgünümü benim…”

Ziya Osman Saba için ölüm, şükür vesilesidir: “En güzel, en bahtiyar, en aydınlık, en temiz / Ümitler içindeyim, çok şükür öleceğiz.”

“Ölüm güzel şey; budur perde ardından haber… / Hiç güzel olmasaydı ölür müydü Peygamber?” diyen Necip Fazıl, ölümü güzel görenlerdendir. Erdem Bayazıt bir yiğit gibi ölüme hazırdır: “Ölüm bize ne uzak, bize ne yakın ölüm / Ölümsüzlüğü tattık, bize ne yapsın ölüm.”

“Ölüm âsude bahar ülkesidir bir rinde” diyerek ölümün “üzüntü ve sıkıntıdan uzak, rahat ve sakin” bir yer olduğunu söyleyen Yahya Kemal’e göre; “Ölmek değildir ömrümüzün en fecî işi / Müşkül budur ki ölmeden evvel ölür kişi.” “Benim korkum ölüm değil, seni yalnız bırakmak.” diyen Ümit Yaşar ise bir sığınma hâlindedir. Fazıl Hüsnü, “İnsan nasıl ölebilir / Yaşamak bu kadar güzelken.” derken, Akif İnan ölüme hazırdır: “Büyük rüyalarla geçmişse ömür / Hiç yanmam ölümün her çeşidine.”

Yaşadığı memlekette sadece ölümden şikâyet olmasını arzulayan Cahit Sıtkı, “N’eylersin ölüm herkesin başında. / Uyudun uyanmadın olacak. / Kim bilir nerede, nasıl, kaç yaşında?” diyerek ölüm gerçeğinin kaçınılmazlığını ortaya koyar. Âşık Veysel de bu düşünceyi destekler: “Var mıdır dünyaya gelip de kalan?”

TDK Sözlük’te “Bir insan hayatının tam ve kesin olarak sona ermesi; ahiret yolculuğu, son, ebedî uyku, son yolculuk, emrihak, irtihal, memat, mevt, vefat” olarak anlamlandırılan ölüm, Kur’an’da üç surede (Âl-i İmrân/185, Enbiyâ/35, Ankebût/57) “Her nefis (canlı) ölümü tadacaktır.” şeklinde geçer ki bu, insanoğluna açık bir mesajdır.

Zengin-fakir, iyi-kötü, önemli-önemsiz, güzel-çirkin, şöhretli-şöhretsiz demeden ölüm; günün birinde can evinin kapısını çalar. Kimsenin dünya görüşüne, inancına, mevkiine, makamına, malına, mülküne; olamadığına, alamadığına, satamadığına, yapamadığına bakmaz. Sırası gelen, göçünü sarar.

Behçet Necatigil, “Adı, soyadı / Açılır parantez / Doğduğu yıl, çizgi, öldüğü yıl, bitti / Kapanır parantez / O........

© Maarifin Sesi


Get it on Google Play