Bi Graavet, Muhattap, Zerafet
“Bi graavet” diye başlayan başka cümleleri olsa da “Bigraavet, Türk ordusu Kıbrıs’a ya indi ya inmek üzere.” cümlesi meşhurdu.
Her evde radyo olmadığı yıllarda onun radyosu vardı. İşte o radyodan öğrendikleriyle Türk ordusunun Kıbrıs’a çıkartma yaptığını veya yapmak üzere olduğunu bu sözlerle haber veriyordu.
O mu kendisini tecrit etmişti ya da konu komşu onu mu tecrit etmişti, bilmiyorum. Çevresiyle sosyal ilişkileri pek güçlü olmayan Veli Emmi, az sayıdaki koyunu ve keçisi, bir ineği, bir çift öküzü, boz eşeği, üç beş parça tarlasıyla meşgul,münzevi bir adamdı. Arıları ve meyve bahçesi dillere destandı. Evine uğrayanlara mevsiminde meyve veya bal ikram etmeden bırakmazdı.
Köylülerin arasında espri konusu olan “Bi graavet” ne demekti? Kimse bunu düşünmüyor veya bilmiyor, fakat Veli Emmi’nin sözü dillerde dolaşıyordu. Graavet’i kravat olarak yorumlayanlar vardı.
Elli yıl sonra “Bi graavet” sözünün “Bir rivayet” olduğunu, Veli Emmi’nin bu sözü “Bir rivayete (söylentiye) göre” anlamında kullandığını keşfettim. Köylüye tuhaf gelse de o, bu sözle özdeşlemişti. Bana göre rivayeti graavet olarak telaffuz etmesi hem kendini hem kelimeyi sevimli hâle getiriyordu.
Elli yıl önce okuryazar olmayan Veli Emmi, böyle bir yanlışyapıyordu da elli yıl sonra durum nedir?
Okuryazar vatandaş, gösterişli binalar dikmiş. Girişine iri harflerle Zerafet Evleri yazmış. Zerafet kelimesinin anlamını bilmiyorum. Varsa siz söyleyin. Benim bildiğim bir “zarafet”kelimesi var. “Çekicilik, biçim, görünüş, durum, konuşma ve davranışlarıyla hoşa giden, beğenilen; güzel, hoş, albenili olan; beğenilir, nükteli; hoşa gider bir biçimde konuşan ve davranan.” gibi anlamlara........
© Maarifin Sesi
visit website