Dün unutulmaz eskimez dostlarımı Cuma gecesi hürmetine birer birer aramaya karar vermiştim . Başladım sırayla Muhtar İsmail Dağbaşı’nı, Mahmut Karakaş’ı, Mehmet Okay’ı, Adil Saraç’ı, Nihat Kürkçüoğlu’nu, Reşit Yardımcı’yı, Yusuf Urlu’yu, Cihat Kürkçüoğlu’nu ve Avukat Salih Demir’i ararken bir dostum ziyaretime geldi. Onunla sohbet ederken konu uzadı. Sıraya koyduğum diğer dostlarımı aramayı ertelemek zorunda kaldım. Yoksa sıra ile arayacağım dostlarımdan :
İzzettin Olgun’u, Müslüm Çiftçi’yi Ahmet Apaydın’ı , Azmi Akbıyık’ı , Ahmet Ayoğlu’nu, Ahmet Akbıyık’ı Niyazi Dikme’yi, Mustafa Dişli’yi, Salih Badıllı’ yı , M. Faruk Bayrak’ı , Av. Şevket Küçük’ü, İsmail Dörtkardeş’ı, Niyazi Yanmaz’ı, Hulusi Yüksekdağ’ı, Ağabeyim İhsan Süreyya Sırma’yı , üstat Yusuf Demirkol abiyi, Enver Beşinci’yi , Ziya Gökalp’ı, Bayram Karaçor’u, Ali Kemal Temizer’i, Ahmet Bahçıvan’nı, Celal Güler’i, Ömer Kapaklı’yı, Aziz Emektar’ı, Veysel Polat’ı, Cuma Ağaç’ı ve Müslüm Ülgen’i aramayı sıraya koymuştum. Ama nasip olmadı. Bunları da Cuma günü ararım diye kendimi teselli ettim .
Ancak ; 30 Ağustos 2024, Cuma günü sabah oğlum Mikdad Lamih; İzzettin Olgun’un acı haberini mesajla yazmıştı bana. Ben sabahleyin mesajı görünce çok üzüldüm. Kahırlandım kendi kendime. Akşam arasaydım belki onu hastanede yatarken bulacaktım. Hayfa! Çok üzüldüm. Ne acı ki, sevdiğimiz birilerinin o dönülmez yolculuğa çıkışı bizleri hep kederlere boğuyor. Bu yıl dostlarımızdan giden gidene. Daha dün sayılacak üç dostumuzu uğurladık öte aleme. Türkiye Yazarlar Birliği Kurucu ve Şeref Başkanı D. Mehmet Doğan’i, Avrasya Yazarlar Birliği Genel Başkanı Yakup Ömeroğlu’nu ve yazar değerli dostum Ersin Nazif Gürdoğan’ı gönderdik öte aleme. Bu peş peşe giden edebiyat ve düşünce dünyasının yeri doldurulamaz dostlarımızın gidişleri acı verdi bize. Ahmet Akbıyık bana İzzettin’i akşama onu hastaneye götürdüğünü ancak iyi olduğunu için eve çıktığını söyledi. Sabah vefat ettiğini duymuş onun . “ Bir şeyi yoktu. Sabah kalbi durmuş demek!” dedi çok üzüntülü olarak, Ahmet Akbıyık . Rahmetli İzzettin Olgun onunla yıllarca bir abi kardeş gibi mesai yaptılar bu güne dek. Ahmet Akbıyık’ın ona çok saygı duyduğu ve değer verdiği bir emektar abisi idi. İzzettin Olgun oranın kadim direği idi. Şimdi bundan böyle Cuma sofrası artık orada yetim kaldı demektir. Daha kısa zaman önce telefonla konuşmuştuk onunla. Onu severdim. O da beni candan severdi. İşte nasip olmayınca olmuyor, son görüşmemiz böylece kaldı. İzzettin benimle yıllarca Belediye Meclis üyeliği ile Encümen üyeliğimi yaptı. Benden sonra da aktif belediyecilik yaptı Ahmet Bahçıvan döneminde . Emeği çoktur Urfa siyaset aleminde.
İzzettin’in Top Dağı’ndaki mağarasında ne güzel günlerimiz geçmiştir. Ne........