menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Malatya İle Kırk Yıllık Tanışıklığımız

13 0
22.01.2025

Malatya, Endülüslü mutasavvıf İbn Arabî’nin konakladığı, Konevî (Konyalı) olarak anılan Sadreddin’in, Mısrî (Mısırlı) olarak bilinen Niyazî’nin hayat bulduğu şehir…

Sadece ziraat toprağı değil, kültür toprağı da verimli… Bu şehirde hep kendi dışına taşma, yayılma iradesi hissediliyor.

Emevilerden itibaren Müslümanlarla Bizans arasında sürekli el değiştirmesi, Malatya’nın vazgeçilmezliğini gösteriyor. Bu stratejik şehir için Bizans her defasında varını yoğunu ortaya koymak ihtiyacını hissediyor, ta ki Malazgirt zaferine kadar.

İlk Haçlı seferini Kılıçarslan İznik önünden defetmişti. Ardından Malatya üzerine yürüyüp Danişmendlilerle Malatya için savaşması haçlıların Anadolu’ya nüfuzuna yol açtı. “Anadolu Selçuklularının ilk payitahtı İznik bu stratejik şehrin uğruna Haçlıların eline geçti” desek yanlış olmaz.

Malatya’dan önce Malatyalıları tanıdık. İlk aklıma gelenler Cumali Ünaldı ve Metin Önal Mengüşoğlu, Hareket dergisinin sayfalarında onlarla beraberiz. Hepsini zikredemeyeceğim; bu sene başında kaybettiğimiz Cahit Çollak, Malatya’da doğup büyüyen, tahsilini burada yapan hizmet ehli bir dostumuzdu. Malatya Cumhuriyet’in ilk döneminde bölgede lisesi olan nadir illerden olduğundan Malatya Lisesi’nde okuyan çok sayıda dostumuz oldu. Tabiî Malatya lisesinin Tek parti devrinde açılan nadir liselerden olması İsmet İnönü’nün Malatyalı olmasıyla bağlantılı elbette. Şair Ârif Nihat Asya’nın bu lisede müdürlük yapması, bu vazifesi sırasında devrin Maarif Vekili Hasan Ali Yücel’le aralarında geçen hadise zihinlerimizde Malatya’yı diri tuttu.

1952’deki Malatya suikastı, içinde bulunduğumuz fikir çevresi........

© Maarifin Sesi