Seyahatte Lezzet, Sıhhat ve Yenilenme Vardır

Seyahat mahalli tatlarla buluşma vesilesidir. Yozgat’ta desti kebabı ve tandır kebabı, Sivas’ta köfte ve Sivas kebabı, Karadeniz’de Akçaabat köfte ve Sürmene pidesi… Memleketimiz sadece tabiat ve tarih açısından değil, tatlar açısından da cennettir.

Zevk ve damak tadı ekseninde fakir üç esaslı ‘tarikattan’ söz eder:

Tarîkat-ı Kebâbiyye,

Tarîkat-ı Semâveriyye

Ve Tarîkat-ı Duhaniyye…

Haydi, tevazua gerek yok; bu satırları yazan, her üç tarikatı da cem etmiş, câmiu’t-turûk bir zâhiddir. Bilhassa seyahatte, ölçüyü kaçırmadan “hayvânâtı ve nebâtâtı kemâle erdirmek” için gayret göstermeli. Gittiğiniz memleketin havasını teneffüs edip, suyunu ve çayını içmeli, sofralarında şifa aramalı… E, keyf için de bazen lüleyi uyandırmalı. Ancak zinhar tiryaki olmamalı. Bu tarikatın esası ve aslı budur.

Elbette mevzu derin, daha başka zamanlarda bu tarikatların âdâbına, usûlüne ve esâsına dair meselelere değineceğiz… Burada kısa kesip, şunu söyleyelim: Van kahvaltısı güzeldir; mutlaka gidersen tatmalısın. Bu yolculukla keşfettim, Karadeniz kahvaltısı da güzel. Kuymaktan turşu kavurmasına, hele hele bahar ise seyahat zamanı, diken kavurmalarına değin bir kutlu şölenle karşılaşırsınız. Evet, bu ziyaretlerin neticesi, diyeti bozuyor,........

© Maarifin Sesi