menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

”Huzurda” Huzursuzluk

12 1
15.12.2025

Geçen günlerde, yaşı otuzlarda olan bir kardeşimiz, müftülüğümüzde kısa bir zaman misafirimiz oldu. Kendisine bir bardak çayımızı nasip oldu. Misafirimizin, beyefendi bir kişiliği ve görüntüsü vardı. Hoşbeşten sonra misafirimize, sebeb-i ziyaretlerini sordum. Kendisi, “Hiç de hoş olmayan bir sebeple burada bulunuyorum.” deyiverdi. Çok yadırgamadım çünkü biz bulunduğumuz konum ve üstlendiğimiz vazife gereği bu tür atarlı ve sitemli ifadelere çok maruz kaldığımızdan dolayı, artık alışkanlık ve bağışıklık oluştu desem de yeridir.  Sorumluluk mevkinde bulunmamızdan ötürü bu tip cümlelere fazlasıyla muhatap oluyoruz.

Kişiyi nezaketle karşılayıp, çay kahve söyleyerek arzu ya da isteğinin, ziyaret sebebinin çözümünün de bizde yani bu makamda, olduğu hissini kardeşimize iyice vermek için kulak verip dinlemeye başladım. O da pekala nezaketle, “Bir şikayetinin olduğunu, konunun da Eyüp Sultan Cami olduğunu” ifade etti. Sonra aramızda geçen konuşma şöyle devam etti:

– Hocam ben Cumartesi günü Eyüp Sultan Cami civarında idim. Madem ki bu civardayım, buraya kadar gelmişken, Eyüp Sultan Hazretlerini de ziyaret edeyim, bir Fatiha okuyayım, dua edeyim, diye geldim. Daha henüz 1. avluya (Şadırvanın olduğu avlu) gelmiştim ki bir beyefendi (Sizin görevlinizmiş!) üzerinde Diyanet Vakfı’nın yeleği vardı.

Bana hitaben: “Beyefendi bu kılık, kıyafetle buraya bu şekilde giremezsiniz. İsterseniz şurada kıyafetlerimiz var, onlardan giyebilirsiniz ama bu kıyafetle buraya girmeniz uygun değildir.” dedi. Tartışmaya başladık. Tam tartışma esnasında yine sizin bayanlardan görevlendirdiğiniz iki tane kız yanımıza geliverdiler.........

© Maarifin Sesi