menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Erdoğan’a 2 yıl lazım

57 1
21.12.2025

Sedat BOZKURT

Demokratik hukuk devletlerinin en temel özelliği denetlenebilir olmalarıdır. Burada, demokrasinin güçler ayrılığına dayanması da bir başka koşuldur. Hukuk devleti, yazılı metinler üzerinden ve adında da bulunan hukuka uygun olarak işler. Devlet, devasa kurulu bir sistemdir. Aslında mekanik bir yapıdır. Bıraksanız kendi kendine de işler. Hastanelerde ameliyatlar yapılır, yangınlar söndürülür, asayiş sağlanır, sınırlar korunur. Devlet dediğiniz şey de zaten, bir toprak parçası üzerinde, insanların örgütlü ve organize olma hali çok özetle.

Devlet hem işleyiş hem de tanım itibariyle demokrasi anlayışı değiştikçe farklılık da göstermiştir. Eflatun’un devleti ile Thomas Hobbes’in modern devleti arasında hayli fark vardır. Weber’in “devleti şiddet kullanma tekeline sahip olan insan grubu” olarak tanımlaması, insan ihtiyaçlarını gidermek için “örgütlenme” halinden devleti çıkararak büyük bir iktidar alanı, güç odağı halinde tanımlamıştır.

Standart sağ siyasetin yüklediği anlamla devletin “bazen rutin dışına” çıkabileceğini söylemiş olmasına karşın Süleyman Demirel bir sohbetimizde bunun “çok istisnai ve güvenlik” konularıyla sınırlı olması gerektiğini belirtmişti. (Bu devletin güvenliği meselesi de çok tartışmalıdır.) Demirel’e göre devlet, insanlığın en önemli icatlarından birisiydi. Tükettiği ömründe karşısına çıkan hatta zaman zaman yönettiği “devlet” nedeniyle Demirel’in kafasındaki “devleti” de anlamamız pek mümkün değil. Onun da çok anladığını sanmıyorum. Bir gün seçimle yönetmek için geldiğiniz devlet, ertesi gün sizi kelepçeleyip hapse atıyor.

Devletin en çok konuşulan türü “derin” olanıdır. Tüm dünyada olduğu gibi bizim ülkemizde de çok konuşulurdu. En çok konuşulduğu dönem Susurluk kazası sonrasında istihbarat örgütlerinin yaşadığı iç mücadele nedeniyle ortaya çıkan bilgilerin ve itirafların olduğu dönemdir. Burada devlet, iktidarı, yargısı ve parlamentosuyla bu derin yapının üstüne gitmiştir. Ama sonuçlandırmamıştır. Devlet, kabahatlerinin üstünü örtmekte çok yeteneklidir, açık vermez.

Çok önce bir röportajında Yavuz Donat “Derin devlet var mıdır?” sorusunu Demirel’e sormuş ve “Beni iktidardan indiren derin devlettir” yanıtını vermiş. Bu yanıtı 12 Eylül darbesinin mimarı Kenan Evren’e aktarmış ve ondan da “Evet onu indiren de 12 Eylül’ü yapan da derin devlettir” açıklamasını almış. Derin devlet meselesi bu kadar açık yani.

Devletin demokratik ve hukuk niteliğini kazanması denetlenebilir olması ile mümkündür. Yoksa her devlet bir anda “derin devlet” halini alır. Demokratik olma hali, adil bir seçim sonrası belli........

© Kısa Dalga