menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Sosyal medyanın görünmez bağımlıları

11 11
18.11.2025

Sosyal medya bağımlılığı çoğu zaman gençler ve çocuklar üzerinden yazılıyor, çiziliyor. Ekrana yapışan Z kuşağı, algoritmaların arasında büyüyen ergenler, her bildirimde irkilerek telefona koşan çocuklar… Oysa bu hikayenin başka kahramanları da var. Asıl kırılma, dijital dünyanın yerlisi değil, sonradan göçmeni olan Y kuşağının sessiz bağımlılığında saklı. Çünkü bu kuşak, teknolojiyi çocukken tanımadı; yokluğu gördü, sonra birden büyük sanal bir dünyanın içinde buldu kendisini. Bu durumda sonradan gelen bolluk, bağımlılığı Z kuşağından daha derin bir yere kökledi.

Z kuşağı için sosyal medya, suyun balığa doğal görünmesi gibi hayatın doğal uzantısıydı. Y kuşağı içinse aniden açılan bir kapı. Çocukluğunda bulunmayan, gençliğine yetişmeyen ama yetişkinliğinin tam ortasına düşen bir mucize gibi. Yokluktan gelmenin yarattığı keskin merak, gecikmiş aidiyet arzusu, ben de buradayım çabası… İşte bağımlılığın tohumu tam da burada serpildi.

Uluslararası araştırmalar, bu görünmez bağımlılığı şaşırtıcı biçimde doğruluyor. European Conference on Social Media Research Group tarafından yürütülen bir çalışma, Y kuşağının sosyal medyada Z kuşağından daha uzun süre vakit geçirdiğini, hatta bu süreyi azaltmakta daha çok zorlandığını gösteriyor. İlginç olan, Z kuşağı sosyal medyada daha yüksek duygusal yoğunluk yaşarken, Y kuşağı çok daha sessiz, çok daha içsel bir bağ........

© Kısa Dalga