İki ziyaret, bir linç ve değerlendirmeler…

Recep Tayyip Erdoğan’ın 20 Temmuz günü adaya yaptığı 6 saatlik ziyaretin yankıları sürüyor.

Hem de birkaç yönden.

Birincisi ziyaretin süresi ve Kıbrıs iç siyasetiyle ilgili olarak dönen tartışmalardır.

Zira Başkan Erdoğan’ın daha uzun süre kalıp, he iç siyaset hem de dış siyaset bağlamında daha fazla mesajlar vermesi bekleniyordu.

Öyle ki, Eylül’de yapılacak olan UBP kurultayının bu ziyaret sonrası şekilleneceği konuşuluyordu.

Hatta geçen hafta bu konuyu köşesine taşıyan Kıbrıs Postası Levent Özadam, Erdoğan’ın ziyareti sırasında UBP başkanlığına niyet edenlerle ilgili bir takım şeyler söyleyeceği, onların da “tanrı bizi kutsadı” tadında yarışa girecekleri beklentisi içinde olduklarını yazmıştı. Elbette tanrı benzetmesini ben yaptım, Levent abi yazısında öyle demedi. Ama hepimiz bu işlerin nasıl döndüğünü biliyoruz.

Kısacası, kendi geleceğini, siyasi angajmanının Erdoğan’ın iki dudağının arasından çıkacak olan lafa göre şekillendirecek olan KKTC siyaseti, hiçbir şey duymadı, kimse istediğini alamadı, herkes ortada kalakaldı!

Öte yandan geçtiğimiz hafta AA’ya konuşan Ersin Tatar, “cumhurbaşkanından 2 gün kalmasını rica ettik, o da sağ olsun bizi kırmadı” diye bir cümle kurmasına rağmen ziyaretin sadece 6 saat sürmesi nasıl açıklanabilir?

Aklıma Tatar’ın kendi kendine yazıp oynadığı bir senaryodan başka bir şey gelmiyor doğrusu!

O da değil, ziyaret öncesi uzun süre Başkan Erdoğan’ın KKTC meclisinde konuşma yapacağı bilgisi vardı. Sonra bu konuşma birdenbire gündemden çıktı. Acaba niye?

Yine Başkan Erdoğan’ın Külliye inşaatını ziyaret etmesi de bekleniyordu ama o da olmadı.

Ziyaretin bir diğer yönü de Türkiye iç siyaseti bağlamında tartışılmaya devam ediyor.

Mesela geçit resmi sırasında CHP lideri Özgür Özel, TBMM Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş ve hemen yanındaki Başkan Erdoğan’ın görüntülere yansıyan muhabbeti, Türkiye basınında en önemli konulardan biri durumunda: “Acaba ne konuştular?”

Türkiye basını o konuşma dışında yapılan görüşmede “parlamenter sisteme geri dönüş” gibi konuların gündeme geldiğini yazıyor.

Yine CHP liderinin, buradaki Büyükelçiyle girdiği “karşılama” polemiği de gündem maddelerinden bir tanesi gibi duruyor.

Öte yandan CHP ve heyetinin Kıbrıslı Türklere hiçbir fayda sağlamayan, Kıbrıs sorunu bağlamında hiçbir getirisi olmayan, bilakis,........

© Kıbrıs Postası