Dünün güneşi, yarının çamaşırı ve bir Ankara günü…

19 Ekim gününden beri merakla beklenen Ankara ziyareti dün gerçekleştirildi ve yeni Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman, Beştepe’de Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştü.

En sonda söyleyeceğimi en başta söylemem gerekirse, Ankara seferi bence başarılı sayılabilecek bir şekilde geçti.

Daha önceki KKTC Cumhurbaşkanlarına yapılan muamele, misafirperverlik ve hatta daha fazlası Tufan Erhürman’a gösterildi. Ankara sokaklarına resmi asılan son Kıbrıslı Türk lider Rauf Denktaş’tı herhalde, öyle tahmin ediyorum!

Son derece diplomatik teamüllere uygun devlet töreni ve görüntülere sahne olan ziyaretin esas konusu elbette sonrasında verilecek olan mesajlardı. Ben de daha çok onlara değinmek istiyorum ama bunu yaparken kılı kırk yapıp, kesin hükümlere varmaktan çok genel bir okuma yapmak niyetindeyim.

Mesela Beştepe’deki görüşme sonrası basına açıklamalarda bulunan Recep Tayyip Erdoğan’ın son derece dikkatli kelimelerden seçilen açıklamasından hala daha iki devletli çözüm pozisyonunu koruduğunu çıkartmak mümkündür. Ancak daha önce birçok kez ifade ettiği şekliyle “federasyon öldü” diye bir ifade duymuş değiliz.

Buna en yakın ifadesi “Dünün güneşi ile bugünün çamaşırı kurutulamaz. Eski dönemin ezberleriyle, iğneyle kuyu kazmaya uğraşmak bizi bir yere götürmez” şeklindedir.

Fakat bu ifadelerin devamındaki şu cümlesi aslında direk olarak Rumlara mesaj niteliğindedir: “Dilerim Kıbrıs Türkünün gösterdiği cesaret ve çözüm iradesini ilerleyen dönemde karşı taraftan da görebiliriz. Bunu mümkün kılabilmek için her zamanki yapıcı, sonuç odaklı, adaletli ve insancıl yaklaşımımızı Kıbrıs Türk halkı ile birlikte sürdüreceğiz.”

Bu sözler pek tabii ki (öyle bir irade ortaya çıkarsa) federal çözüme destek olacağız anlamına gelmez ama yine de ifadeleri içerisinde sarf ettiği “Bugün artık çok daha farklı bir uluslararası konjonktürle karşı karşıyayız” sözleri, aslına bakarsanız, Erhürman’ın seçim dönemi boyunca tarif ettiği ve adına direk federasyon denilemeyecek çözüm modelleri için bir zemin oluşturacak cinstendir diye değerlendiriyorum.

Öte yandan Erhürman’ın Beştepe’deki açıklamaları da direk federasyon çözümünü işaret etmemektedir. Buna en yakın vurgusu siyasi eşitlik vurgusudur. Zira siyasi eşitlik ifadesinin adresi de federal çözümdür. İki eşit kurucu ortak ifadesi de federal çözüme işaret eden bir atıftır.

Yani kısacası Erdoğan son 5 yıldır sürdürdüğü iki devletli çözüm siyasetine -öncesine nazaran daha düşük bir ayarda olsa da- sahip çıkmaya devam ederken, Erhürman da kendi çözüm perspektifine, yani........

© Kıbrıs Postası