Adalet arayışı

Son yıllarda Türkiye’de kamu vicdanını derinden yaralayan olaylar, adalet sistemine dair derin bir sorgulamayı beraberinde getirdi. Özellikle Dilan Polat davası, toplumda adaletin tecelli etmediğine dair güçlü bir inanç doğurdu. Narin ve Sıla bebek vakaları gibi yürek burkan trajediler ise suçlulara verilen cezaların yeterince caydırıcı olmadığı yönündeki eleştirileri daha da alevlendirdi. Ağır suçlarda daha sert yaptırımlar talep eden toplum, “İyi hâl indirimi” gibi uygulamaların hâlâ tartışma konusu olmasını adalet duygusuna bir darbe olarak görüyor.

İyi hâl indirimi: Adaleti zayıflatıyor mu?

Türkiye’de iyi hâl indirimi, uzun yıllardır ceza hukukunun önemli bir unsuru. Ancak toplumu derinden etkileyen cinsel suçlar ve kadın cinayetleri gibi vakalar, bu indirimin büyük tepki toplamasına yol açtı. Önceki dönem yürürlüğe giren bazı yasal düzenlemelerle, bu tür suçlarda iyi hâl indiriminin sınırlı uygulanması ya da hiç uygulanmaması yönünde önemli adımlar atıldı. Yine de toplumun geniş kesimi, özellikle çocuklara karşı işlenen suçlarda bu indirimin adaleti yumuşattığına inanıyor. Mağdur aileleri, katillerin ve saldırganların ceza indiriminden yararlanarak hak ettiklerinden daha az ceza almasının derin bir haksızlık olduğunu ifade ediyor. Bu........

© Kıbrıs Postası