20 Temmuz Kutlu Barış Harekâtı’nın 50. seneidevriyesinin ruhuna yaraşır şekilde kutlanmasının ardından, bu önemli günün yankıları gerek yerli gerekse yabancı basında sürmeye devam ediyor.
Yabancı basın Kıbrıs meselesini analitik bir şekilde gündeme taşırken, Türkiye’de art arda yayımlanan yayın ve baskılarla tarihin mihenk taşları üzerinden çözüm arayışları ve modelleri değerlendiriliyor. Ancak, ülkemizde konu maalesef dedikodu tarzında ve kulis söylemleriyle farklı yönlere çekilmeye çalışılıyor. Örneğin, kimi basın yayın organları Kıbrıs’ta federal çözüm için gayriresmi görüşmelerin başladığını iddia ederken, bazı haber platformları Rum-Yunan tarafının Kıbrıslı Türkler için taahhütnamelere dayalı bir müzakere programı hazırladığını öne sürüyor. Bu iddialar, Yunanistan Hükümeti, Güney Kıbrıs ve Türkiye cumhurbaşkanlarının yaptığı açıklamalardan kesilen bağlantısız alıntılarla desteklenmeye çalışılıyor. Aynı zamanda, Türkiye’nin yüzünü tekrar Batı’ya çevirdiği, "Kıbrıs Türk Devleti" ibaresinin giderek sıkça, kasten kullanıldığı ve iki devletli çözüm önerisinin pazarlık stratejisi olarak ortaya konulduğu iddia ediliyor. Ancak açıklamaların bütününe ve büyük resme bakıldığında, iki devlete dayalı olmayan bir çözümün Ada’da mümkün olmadığı ve Türk tarafının bu konuda ısrarlı olduğu açıkça görülüyor. Bu durum, sadece 20 Temmuz'daki gözdağı niteliğindeki askeri gösterilerden anlaşılmamaktadır.
Her şeyden önce Türkiye bölgesel gelişmeler çerçevesinde milli güvenlik, toprak bütünlüğü, doğal gaz rezervlerinin değerlendirilmesi ve Mavi Vatan’daki mutlak esnekliği açısından Kıbrıs’ta federal bir çözüme bu konjonktürde ve bu saatten sonra onay verecek değildir. Nitekim Türkiye hükümet yetkilileri ve son zamanda Türkiye muhalefet partileri de her fırsatta bu gerçeği dile getirmektedir. Öyle ki, 20 Temmuz anma etkinliklerinde adeta bir siyasi çıkarma yapan Türkiye, bu mesajı tek bir ağızdan vermiştir.
Üstelik Türkiye Cumhurbaşkanı geçmişte, KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatına tam üye olması için birçok ciddi girişimde bulunmuştu ki zaten şu an gözlemci üye statüsüne sahiptir.........