KKTC’de bazı halkalar, maalesef her olayda daima Rum-Yunan tarafını haklı göstermekte, onların ulusal davasını savunmakta ve onlara şirin görünmek çabasındadır.
Son günlerde eski Rum taşınmaz malları konusunda yapılan tartışmalarda da, bu kişilerin yine Rum tezlerini haklı göstermek yarışına girdiği görülüyor.
Oysa, güneyde kalan Türk taşınmaz malları, KKTC’de kalan eski Rum mülkünden alan olarak daha az olmasına karşın, ekonomik verimlilik bakımından çok daha değerlidir.
Viyana anlaşmasında iki kesimlilik oluşturulması kabul edildiğine göre, güneye giden Rumların eski Türk taşınmaz mallarını, kuzeye gelen Türklerin de eski Rum taşınmazlarını sahiplenmesi normaldir.
Rumlar 1960 ortaklık yönetimini bozmasaydı, kimse acı çekmeyecek, zarara uğratılmayacak ve Türk halkı mağdur olmayacaktı.
Bu nedenle saldırıları başlatan Rum-Yunan tarafı, tüm kayıplarımız için bize tazminat ödemeli.
1963 Rum saldırıları sonucu, binlerce Türk memur ortaklık yönetimi olan Kıbrıs Cumhuriyetindeki görevini ve gelir kaynağını........