Tiyatro salonlarının boşluğu
Bir zamanlar tiyatro salonları bambaşkaydı. Işıklar yavaşça kararırken içeride tatlı bir uğultu olur, insanlar yerlerine otururken bile bir heyecan taşırdı. Sahnenin ortasında duran boş dekor bile insanda merak uyandırırdı. Çünkü az sonra yaşanacak olan şey tek ve özeldi. Her oyun biricikti, her temsil bir daha aynı şekilde oynanmayacaktı.
Bugün ise birçok oyunda koltukların yarısı boş. Bilet fiyatları, ekonomik durum, yoğun iş temposu, dijital platformların cazibesi… Evet, bunların hepsi bir etken. Ama mesele sadece kültür tüketim alışkanlıklarımızdaki değişim değil. Tiyatro salonlarının boşluğu aslında daha derin bir toplumsal dönüşümün işareti.
Tiyatro insanı insana gösteren bir sanat. Bir oyuncu sahnede ağlarken, seyircinin de içindeki bir şey titrer. Bir karakter bağırırken, bir yerde bizim söyleyemediğimiz sözleri haykırır. Biz de rahatlarız. Kısacası tiyatro sahne üzerindeki hikâyeyi bizim içimizdeki duyguyla buluşturur. Şimdi soralım: İnsanlar en çok neden kaçıyor? Kendilerini görmeye cesaret etmekten.
Dijital içerikler bizi rahatlatıyor çünkü düşünmemizi gerektirmiyor. Ekran karşısında 8 saat diziyi arka arkaya izleyebiliyoruz. Çünkü orada hikâye bize sunuluyor; bizden bir........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein