Modern insan neden anlam arıyor?
Son yıllarda sohbet masalarında, sosyal medyada, terapist odalarında ve hatta kahve kuyruklarında bile aynı cümleyi duyuyoruz: “Hayatın anlamı ne?”
Kulağa felsefe tarihinin klasik sorusu gibi geliyor ama modern insanın bu soruyu sorması, eskisinden çok daha yoğun bir hâl aldı. Çünkü bugünün dünyasında hız arttıkça, anlam yavaşlıyor; seçenek çoğaldıkça, yön kayboluyor; bilgi büyüdükçe, bilgelik küçülüyor.
Günlük koşturmaca, bizi adım adım içsel sessizliğimizden uzaklaştırıyor. Sabah uyanıyoruz, telefonumuza bakıyoruz, işe gidiyoruz, koşturuyoruz, eve dönüyoruz, sosyal medyada kayıyoruz… Derken bir an geliyor ve insan içinden sessizce soruyor: “Ben tüm bunların neresindeyim?”
İşte “mana arayışı” tam da o an başlıyor.
Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre modern şehirlerde yaşayan insanlar, geçmiş dönemlere göre çok daha fazla yalnızlık, tükenmişlik ve yönsüzlük hissi yaşıyor. İlginç olan şu ki, ekonomik koşullardan bağımsız olarak bu duygu yaygın. Yani sadece geçim derdi çekenler değil; hayatı iyi görünen, imkânları geniş olan insanlar da “hayatımda bir şey eksik” duygusuyla yaşıyor.
Eksik........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein