Dijital çağda anlamın kaybı
Artık dünyada sessizlik diye bir yer kalmadı. Her saniye bir bildirim, bir video, bir mesaj, bir fikir—ya da fikir sanılan bir yankı—kulaklarımıza çarpıyor. Ekranlarımızın ışığı gece lambasının yerini aldı; uykudan önce dua eden parmaklar, şimdi bildirimleri kapatıyor. Bu hızda yaşıyor olmak, bir çeşit görünmez kas fıtığı gibi: Zihin sürekli kasılı, ama hareket edemiyor.
Dijital çağın bize sunduğu bağlantı bolluğu, paradoksal biçimde, anlam kıtlığına dönüştü. Herkes konuşuyor ama kimse duymuyor. Her şey paylaşılıyor ama neredeyse hiçbir şey hatırlanmıyor. Bilgiye erişim kolaylaştıkça, bilgiden etkilenme gücümüz zayıfladı. Çünkü anlam, hızla değil, bekleyerek oluşur. Beklemeyi unuttuğumuz anda, derinliği de kaybettik.
Eskiden sessizlik, huzurun bir göstergesiydi. Şimdi ise sessizlik, “erişilemezlik” demek. Birinin sustuğunu görür görmez........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein