Bir ağaç gibi hatırlamak

Sabah evden çıkarken gökyüzüne bakmadan telefonu kontrol ediyoruz artık.
Hava nasıl diye değil, gündem ne diye bakıyoruz.
Bir yaprağın sararması, bir kuşun ötüşü, bir sabah serinliği — hepsi sanki eskiden yaşanmış bir hayatın hatırası gibi kaldı.
Oysa bir zamanlar doğa, bizim arka planımız değil, hikâyemizin kendisiydi.

İnsan, unuttukça kirleniyor.
Toprağı değil, kendi sesini kirletiyor önce.
Arabasının motor sesi, market poşetinin hışırtısı, klimadan gelen uğultu...
Hepsi bir tür iç gürültüye dönüşüyor.
Ve biz, kendi sessizliğimizi duyamadığımız için, doğayı değil, kendimizi kaybediyoruz.

Bir çocuğa “yağmur nasıl kokar?” diye sorsan, çoğu........

© Kıbrıs Postası