Rekabetin giderek arttığı perakende sektöründe eskiyen AVM’ler ‘yenileme’ projeleriyle fark yaratmaya çalışıyor. AVM’lerin belli bir yaşa gelince pazar analizlerini yenilemesi, hedef kitle talep ve araştırmalarını düzenli olarak yapması gerekiyor. Renovasyon projeleri her zaman son derece risklidir ve ‘farklı’ olmayı gerektirir. Ancak bu noktada çok dikkatli olmamız lazım. Bir renovasyon projesi müşterilerin & kiracıların beğeni, beklenti ve ihtiyaçlarına uygun yapılmalıdır. Renovasyonla birlikte markalarında yer değiştirmesi, büyümesi, küçülmesi ve yeni markalarla takviye edilmesi de AVM’nin verimliğini artıracaktır.
Türk tüketicisi modern anlamdaki büyük alışveriş merkezleri ile 1988 yılında Galleria’nın açılışı ile tanıştı. 90’larda gümrük mevzuatı ve ithalatın kolaylaşmasıyla yabancı markalar Türkiye’ye girmeye başladı. Bugün Türkiye genelinde, “Şubat 2021 itibarıyla ülkemizde yaklaşık 441 AVM faaliyet gösteriyor ve bu AVM’lerimizin yaklaşık kiralanabilir alanı 13,3 milyon metrekare”dir. Yeni yapılan alışveriş merkezleri açık havayla bütünleşiyor. Artık insanlar alışveriş merkezlerinin dışa kapalı olmasından memnun değil. Geçmişte yapılan birçok alışveriş merkezi tamamen içe kapanık, insanlar içeri girdiğinde dışarıdan bağımsızdı. Hala tamamen duvar olan AVM’ler var. Son yıllarda AVM ziyaretçilerinin istekleri doğrultusunda açık havayla bütünleşen, hatta alışveriş caddesinden kapalı yerler yapılıyor.
Birinci jenerasyon alışveriş merkezlerinde ‘rekabet, insanların güncel beğeni ve beklentilerine karşılık vermek, hedef kitle değişimi, yenilik ihtiyacı, büyüme ihtiyacı, AVM’nin el değiştirmesi, konsept yenileme…’ gibi nedenlerden ötürü renovasyon........