Sorunun kaynağı “üretici kimdir” sorusuna yanıt verilememesidir!

Yıllar içerisinde yarattığımız statükodan bugün hiç birimiz memnun değiliz.. Ne yöneten, ne de yönetilen!

Sorunların gerçek anlamda çözümünü talep etmede de, çözmek istemede de samimi değiliz çünkü..

Bu küçücük ada yarısında herkes birbirinin akrabası, eşi dostu, partilisi.. Ne zaman bir yanlışlığı düzeltmek için bir adım atılsa, mutlaka bir tanıdık işin içine giriyor ve bu adımlar ötelenip duruyor..

Tüm sıkıntılarda yaşadığımız sarmal budur..

Şimdi de et konusunda aynı durum var!

Hangi dönemde üreticiyi tartışmadık ki? Hangi iktidar döneminde üretim araçları Başkent’e gelmedi, hangi eylemde arbede yaşanmadı?..

Yıllardır aynı senaryo.. Kim bağırırsa hak elde ediyor, hangi eylem daha yıkıcı olursa, o derece kazançlı çıkıyor.. Hayvan üretici yine eylemde.. Kısa bir süre önce de kasap eylemdeydi.. Herkesin derdi kendi statükosunu korumak, kendi zümresinin çıkarlarına zarar gelmemesini sağlamak..

Bu kavganın tek bir kaybedeni var dar gelirli insanımız.. Evine et, süt, yumurta vs götüremeyen asgari ücretli........

© Kıbrıs Gazetesi