Gazi Cumhuriyet |
Kıbrıs Türk halkının da en büyük güvence ve gurur kaynağı olan güçlü Türkiye Cumhuriyeti’nin 102’nci yaşını kutluyoruz… Ne büyük bir mutluluk…
Cumhuriyetin ilanı özetle şöyle anlatılır: “Hukukî olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 29 Ekim 1923 günü gerçekleşen oturumunda Mustafa Kemal’in hazırladığı anayasa değişikliği teklifinin kabul edilmesiyle Türk devletinin yönetim şekli ‘cumhuriyet’ olarak belirlendi…”
*
Ama bu belirleyici noktaya gelinceye dek ve o noktadan sonra laik Türk Cumhuriyeti’nin direndiği karşıt tehditler de tarihi bir gerçektir… Atatürk, Cumhuriyeti kurdurmamak, yaşatmamak ve yıkmak için baş kaldıranlara karşı da mücadele vermek durumunda bırakılmıştır…
Dolayısıyla, “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” diyen Mustafa Kemal Atatürk’ün demokrasiye olan inancının kararlılık anıtı olan Türkiye Cumhuriyeti’nin, çeşitli iç engellemeler nedeniyle aslında hiç de kolay kurulmadığını irdeleyeceğim bu çok önemli yıl dönümünde…
Neden mi?
Türkiye Cumhuriyeti’nin güçlü kanatları altında kurulan, yaşama ve tanınma mücadelesi veren laik Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’mizin de iç ve dış tehditler karşısında olduğunu düşündürebilmek adına…
*
Kuşku yoktur ki, Mustafa Kemal Atatürk, savaş alanlarında gösterdiği cesarete eş bir cesareti, iç muhaliflerine karşı Cumhuriyeti kurarken de gösterdi…
Türkiye Cumhuriyeti’nin ilanına karşı çıkanlar genel olarak saltanat destekçileri, hilafet taraftarı dinci gruplar ve Milli Mücadele’ye başından beri kuşkuyla yaklaşan bazı kesimler olarak sıralanabilir. Cumhuriyetin ilan edildiği 1923’te ve sonrasında Atatürk’e düzenlenen başarısız suikastler, yaşanan ayaklanmalar ve isyanlar, dış destekli bu grupların cumhuriyet rejimine şiddetle karşı olduğunu göstermektedir…
Türk Kurtuluş Savaşı’nda yenilgiye uğratılan emperyalizm, bu mucizevi savaşın eseri olan Türkiye Cumhuriyeti’ni yaşatmamak için de elinden geleni........