Bu toplumun en büyük sorunlarından birisi de eğitimdir.
Eğitimde bir türlü istenilen başarı yakalanamamaktadır.
Nedeni de gayet açıktır: Gelenekçi eğitimde ısrar edilmektedir.
Eğitim, usta-çırak ilişkisi ile yürütülmekte…
Eskinin doğruları, doğru kabul edilmekte…
Disiplin, dayak eğitimin temeli görülmekte…
Not ve ceza öğretmenin en büyük silahı sanılmakta…
“Zeki çocuklar eğitilmelidir” denilmekte.
Başarısız, tembel, yaramaz çocuklar, sistem dışına çıkarılsın denilmekte...
Başarısız çocuklar suçlanmakta...
İyi de eğitimin amacı, çocuklara istenilen davranışı kazandırmak değil midir?
Tüm çocuklar eğitilebilir.
Bunu kim söylüyor?
Anayasa, yasa, yönerge, genelge, yönetmelik…
En önemlisi de eğitim bilimleri…
Eğitim kurumları dil, ırk, cinsiyet ve din ayırımı gözetilmeksizin herkese açıktır.
Eğitimde hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.
Temel eğitim görmek her Türk vatandaşının hakkıdır.
Genellik ve eşitlik eğitimin temelidir.
Bu temelde…
Her çocuk eğitilebilir.
Her çocuk başarabilir.
Çocukta bir eksiklik bir sorun varsa, mutlaka bir nedeni vardır.
Bu nedeni ya da nedenleri gidermek eğitimcinin asli görevidir.
Çocuk suçlu ilan edilerek, eğitimde başarı yakalanamaz.
Çalışkan çocukları eğitmek........