Nihayet üzüm yiyebilmek

Ne yalan söyleyeyim bir süredir Türkiye’deki haberleri takip etmiyor, etrafımda konuşulduğunda da sükut ile mukabele ediyordum.

Ta ki geçtiğimiz haftanın başında Türkiye’de yeniden barış konuşulana dek.

Toplumsal barışın düşü bile hafta boyunca parmak uçlarımda gezinmeme yetti. Uzun süredir belki de ilk defa arkadaş sohbetlerinde sıra bana geldiğinde uzun uzadıya gevezelik yapmış olabilirim. Çevreme verdiğim rahatsızlıktan ötürü özür diliyorum.

Bu köşede teknoloji yazıları okumaya alışan, beklentileri de o yönde olan okurlarımızın da affını rica ediyorum.

Ama barış öyle büyülü bir şey ki, ekmek gibi su gibi bir ihtiyaç. Barış olmadı mıydı makinelerimiz ne kadar hızlı ve akıllı olursa olsunlar, ancak birbirimize düşmanlıkta kullanacağımız yeni model silahlar olarak kalacak. Yeryüzünü bir barış yurduna dönüştürme ödevinde sınıfta kalacağız. Barış yurdunu inşa etmek tüm iyi insanların görevi.

Siyasilerin hafta boyunca yaptıkları açıklamalar yüreğime gerçekten su serpti. Özellikle de ana muhalefet partisi genel başkanı Özgür Özel Bey’in Diyarbakır ziyaretindeki basına kapalı toplantıda söylediği sözler, tarafların bu işe iyi niyetle baktıklarının -acizane- benim için bir delili oldu.

Ezcümle Özgür........

© Karar