Patlayan lağım ve hakemler

İnsanoğlu, sosyal toplum düzenine geçtiğinden beri üç meslek diğer mesleklere göre hep bir adım önde olmuş, önde tutulmuş ve bu üç mesleğe toplum tarafından adeta kutsaliyet atfedilmiştir.

Malum olduğu üzere bu meslekler hekimlik, hakimlik ve hakemliktir. Hekimlik ve hakimliğin birey ve toplumun hayati unsurları, maddi ve manevi sağlığı
ve geleceği üzerindeki tartışılmaz etkisi konumuz değil.

Ancak kanaat önderliğinden arabuluculuğa, bilirkişilikten noterliğe, işçi-işveren ilişkilerinden sporcuların ve takımların mukadderatını tayin etmeye kadar çok sayıda” uzlaşı ve onay” ihtiva eden bir kökene sahip ve günümüzde spor endüstrisinin uçsuz bucaksız mecrasının tek karar vericileri olan” hakemler” bir kez daha yazımızın konusu.

Daha doğrusu konumuz Türk Futbol Hakemleri.

Bu satırların okurları anımsayacaktır: Türk hakemlerinin genellikle torpille ve “babadan oğula” gibi feodal yöntemlerle geldikleri için kesinlikle liyakatsiz ve son derece yetersiz olduğunu defaatle yazmıştık.

Kondisyonları yetmediğinden nefeslenmek amacıyla çoğu zaman gereksiz düdüklerle oyunu durdurup, marka değerinin en önemli kriterlerinden biri olan” topun oyunda kalma süresini” işgüzar futbolcuların da katkılarıyla birlikte Avrupa’nın açık ara en kötü seviyesine indirdiklerini de yazmıştık yine.

Ve hepsinden çok daha kötüsü Türk hakemlerinin bunlardan başka farklı sebelerle” asla güvenilmez” olarak addedilen niteliklerinden dolayı Dünya ve Avrupa’da tercih edilmediklerini eklemiştik.

Son derece büyük bir iddia ortaya atarak” Türk futbol gelişiminin önündeki en büyük engel Türk hakemleridir” manşetini yazmıştık.

İddiamız ,TFF bünyesindeki 571 hakemin 152’si faal olmak suretiyle 371 hakemin TC savcıları tarafından “bahis hesabı” olduğunun ortaya çıkmasıyla güçlenerek devam ediyor.

Aslında bir çok kimse gibi bu iddiaları çok uzun yıllar önce, yakın çevremiz de dahil bir çok kişiyle paylaşmıştık. Ancak âdeta” duvar ustalarına” özgü bir yapı ihtiva eden hakemlik müessesesinin bu tür bir sapmasını delillendirerek ortaya koymak için ancak ve ancak bugün olduğu gibi kararlı ve güçlü bir “kamu gücü” gerektiği de aşikardı.

Unutmadan, bu olayı ortaya çıkarıp gerekli soruşturmayı açan kamu görevlileri 102 yıllık geçmişe sahip Türk futbol tarihinin en........

© Karar