Vefasızlığın duvarına toslayan bir kalem

Yağmur Yıldırımay imzalı ‘Mübeccel İzmirli, Bir Kalemin Gölgesinde Yaşamak’ kitabı Vapur Yayınları’ndan çıktı.Genç yaşta kanserden aramızdan ayrılan Mübeccel İzmirli, edebiyatımızın bir kaybedenidir. Varlık, Ilgaz, Yelken, Yeni Ufuklar ve Otağ dergilerinde çok yazdı, ancak değeri hiç bilinmedi. İzmirli’nin hikâyelerini ve şiirlerini önemsemeyebilirsiz, ancak ömrünü edebiyata adamış bir ‘kalem emekçisi’ olduğu muhakkaktır. Yazdıkları vefâsızlığın soğuk duvarına toslayıp un ufak dağılıverdi.

Vapur Yayınları’nın, şâyet kapitalist edebiyat pazarının şartlarına birkaç yıl daha dayanabilirse, bir ‘marka’ olabileceğini düşünüyorum. Oradan en son Yağmur Yıldırımay’ın ‘Mübeccel İzmirli, Bir Kalemin Gölgesinde Yaşamak’ını ve Cevat Çapan’ın ‘Bir Sahnedir Bütün Dünya’sını okudum.

Mübeccel İzmirli, edebiyatımızın bir kaybedenidir. Varlık, Ilgaz, Yelken, Yeni Ufuklar ve Otağ dergilerinde çok yazdı, ancak değeri hiç bilinmedi. Ben Mübeccel İzmirli’yi beş altı defa görmüştüm. İlki ‘64 yazında Kızılcahamam’daydı. Behzat Ay ve İsmet Kemal Karadayı, Kızılcahamam Turizm Derneği için bir sanat ve folklor şenliği düzenleyerek, edebiyatımızın sağcı ve solcu olarak bilinen isimlerini biraraya getirmişlerdi. Şenliğe, Arif Nihat Asya, Hasan Hüseyin, Mahmut Makal, Ayhan Kırdar, Türkan İldeniz, Mübeccel İzmirli, Azime Korkmazgil, Niyazi Gözenoğlu, Fehmi Eruçar, Yaşar Faruk İnal ve Âşık Cevdet davetliydi. Bu şenliğin tam tarihini vereyim, 4 Temmuz’du, yukarıdaki yazlık sinemada yapılmıştı. O yazlığı Sercan Ünsal ve Davut Köksoy mutlaka anımsıyorlardır. Ben ilkokuldaydım, şenliği nedense film kadar heyecânlı bulduğumdan gitmiştim. Sonra ‘70’li yılların başında bir pazar günü Mübeccel İzmirli’ye çaya gitmiştik, Üsküdar yönünden doğru Çengelköy meydanına girerken, sağdaki sokağın başlarında bahçeli bir evdi, ondan beyaz üstüne gri benekli bir kedi yavrusuyla Suâdiye’ye dönmüştük, Panda ismini verdiğimiz bu kedinin tavuk hırsızlığını ise daha önce yazmıştım. Yine aynı yıllarda bir gün Yelken dergisini çıkaran Atıf Özbilen’in Göztepe’deki evine yemeğe davet edilmiştik, Mübeccel İzmirli de oradaydı. Göztepe’den sonraysa Mübeccel İzmirli’yi iki veya üç defa daha Yelken’in Karaköyü’ndeki yerinde görmüştüm.

Mübeccel İzmirli’nin edebiyat çevrelerinden az kişiyle görüştüğü bir hakikattır, en yakın arkadaşları........

© Karar