Reform olmadan ancak bu kadar

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, politika faizini 1 puan indirerek 39.5 olarak açıkladı.

PPK raporunda, “Enflasyonun ana eğilimi eylül ayında yükselmiştir… Başta gıda olmak üzere son dönem fiyat gelişmelerinin enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları kanalıyla dezenflasyon süreci üzerinde oluşturduğu riskler belirginleşmiştir” deniliyor.

Bu durumda ‘teknik’ olarak hiç olmazsa faizi sabit tutmak gerekirdi. Fakat “acı ilaç” da artık dayanılmaz hale gelmişti… PPK hem “gevşememiş” olmak, hem “ilaç dozu”nu 1 puancık azaltmak yoluna gitmiş görünüyor.

Faizin birkaç puan değişmesi gibi teknik bir konuyu iktisatçılara bırakarak ben, temeldeki “politika” ve “kurumlar” sorununa dikkat çekmek istiyorum.

Yani uygulanan politikalar rasyonel” olup olmaması… “Kurumların” piyasalara, özellikle yatırımcıya yeterince güven verip vermemesi.

Mehmet Şimşek, büyük ümitlerle geldi… Onun “rasyonel zemine dönme dışında bir seçeneğimiz kalmamıştır” sözü, hem yıllardan beri ekonominin irrasyonel yani heterodoks politikalarla nasıl çıkmaza sokulduğunu gösteriyor, hem rasyonel reformlar beklentisi doğuruyordu.

Bu beklentiyle hem piyasalar hem IMF hem Dünya Bankası hem Moody’s gibi kuruluşlar Şimşek’i destekledi…

Türkiye, ödemeler dengesi krizi ve hiper enflasyon tehlikelerinden kurtuldu. Ama iki buçuk yıl oldu, enflasyon ancak yüzde 30 civarına indi... Türkiye hâlâ istikrarlı ülkelerdeki bir yıllık........

© Karar