Gençlere açık tavsiyeler |
Zaman zaman kullandığım bir ifade var: Nasihat, insanların taze iken yemediği ama bayatken başkalarına sunduğu bozuk yemeğe benzer.
Biz büyükler, gençlere bir takım tavsiyeler verirken bazen çok tepeden konuşuyor ve onların sırtlarına taşıyamayacakları kadar ağır yükler yüklüyoruz. Başarıya bir şekilde ulaşmış olanlarımız başarıya ulaşmanın yolunu o kadar kolaymış gibi gösteriyorlar ki bu çoğu kez gençlerde beceriksizlik hissine yol açıyor.
Büyük söz söylemek bazılarımız için gerçekten çok kolay çünkü bir şekilde başarmışlar ama o başarının ne kadarı kendilerinin tartışılır. Bazılarımız hayata 10-0 galip başlarken birçoğumuzsa hayata küme düşme hattında başlayan bir takım gibiyiz. Başardık ve düşmedik hatta seviye atladık ama bugün gençlere verdiğimiz pek çok tavsiyenin bir karşılığı yok çünkü bizler dünün şartlarında elde edilmiş başarılardan bahsediyoruz. Zaman çok değişti önce bunu kabul etmeliyiz.
Biz büyüklerin çoğunda bir okuma sevdası var ki bitmiyor…
Son günlerde sosyal medyaya düşen birçok videoda yeni bir başlangıç hayali ile(?) üniversiteye başlayan gençlerin feryatları yankılanıyor. Kimi haklı olarak geçim sıkıntısından kimisi yurt şartlarının ne denli kötü olduğundan kimisi başka şeylerden dem vuruyor.
Sosyal medyadaki paylaşımlara binlerce gencin katıldığı görülüyor.
Bu gençler haklı mı?
Bir yere kadar haklılar ama doğruyu söyleyecek olursak birçoğu haksız çünkü bir kere tercih nedenleri baştan hatalı…
Mesela bu paylaşımlardan birinde bir genç kızımız, yurdun da okulun da........