Ayrımcılık evrensel bir insanlık suçudur. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 2. maddesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 14. Maddesi ve Anayasa’mızın 10. Maddesine göre:
İnsanların hak ve özgürlüklerden; cinsiyet, ırk, renk, dil, din, mezhep, siyasal veya diğer kanaatler, ulusal veya sosyal köken, ulusal bir azınlığa mensupluk, servet, doğum veya herhangi başka bir durum bakımından hiçbir ayrımcılık yapılmadan yararlanması sağlanır.
Ayrımcılık yasağı, sadece kamusal alanda düşünülmemelidir. Bu yasak aile yaşamı dahil, kişisel alan, sosyal alan ve iş yaşamını da kapsar. Örneğin aile içinde çocuklar arasında, hangi gerekçe ile olursa olsun, ayrımcılık yapılamaz. Sevgide bile adalet gözetilir. Aynı şekilde özel sektörde yapılacak görevlendirmelerde aynı nitelikteki bütün adaylara eşit şans tanınır.
Kayırmacılık da ayrımcılıktır. Bazı kişi ve gruplara avantajlı davranılması ayrımcılık yasağı kapsamındadır.
Bazı ayrımcılıklar çok açık ve belirgin olduğu halde, bazıları fark edilmeyebilir veya geç fark edilebilir.
Çoğu yönetici, ekip üyelerinin her birine eşit dikkat, saygı ve özeni gösterdiğini düşünse de gözlemler ve araştırmalar aksini söylüyor (1). Araştırmalar, neredeyse her patronun daha samimi ve kişisel ilişkiler kurduğu grupların olduğunu veya öyle olmasa da dışarıdan o şekilde algılandığını ortaya koyuyor.
Uzmanların büyük bir küresel holdingde yaptıkları fiili gözlemde, yönetici toplantıları sırasında CEO’nun toplantı katılımcılarından yalnızca üçüne ilgi göstererek fikir danışırken diğer katılımcıların pasif konumda kaldıkları tespit edildi.
Uzmanların CEO ile yaptıkları değerlendirmede, CEO’nun bu tespiti şaşkınla karşıladığı görüldü. CEO yaptığı fiili kayırmacılığın diğerleri üzerinde nasıl bir etki bıraktığının farkında değildi.
Araştırmalar, kendilerini ilgi gruplarının dışında gören........