Bürokrasi, sorumluluk ve nitelik ilişkisi
Bürokrasi, mecazi anlamda “kırtasiye işlerini öne sürerek işlemleri zorlaştırma” olarak tanımlanır.
Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere bürokrasi, günlük dilde çoğunlukla negatif bir çağrışım taşır. Yavaşlık, hantallık, yeniliği ve gelişimi engelleme gibi kavramlar bürokrasiyle birlikte anılır.
Peki bu algıdan hareketle bürokrasiyi başlı başına kötü bir uygulama olarak tanımlayabilir miyiz?
Cevap net: Hayır. Bürokrasi doğası gereği kötü değildir. Ama dozu, amacı ve insan kalitesiyle ilişkisi bozulduğunda ciddi zararlara yol açar.
İyi tasarlanmış ve ölçülü bir bürokrasi sayesinde:
· Öngörülebilirlik sağlanır.
· Adalet ve eşitlik ilkesinin uygulanması kolaylaşır.
· Keyfilik önlenir; kişilere değil kurallara bağlılık esas alınır.
· Kurumsal hafıza oluşur.
Özetle, ölçülü bürokrasi kurumsallaşmanın asgari sigortasıdır.
Sorumluluk bilinci ve bürokrasi
Sorumluluk bilinci ile bürokrasi arasında ters orantılı bir ilişki vardır.
Sorumluluk bilinci düştükçe bürokrasi artar; sorumluluk bilinci arttıkça da bürokrasi azalır.
Ne zaman bürokrasiden söz edilse, zihnime Bakara Suresi’nde anlatılan meşhur kurban kıssası gelir:
Bir zaman Musa kavmine, “Allah size bir inek kesmenizi emrediyor” demiş; onlar da “Bizimle alay mı ediyorsun!” demişlerdi. Musa, “Cahillerden olmaktan Allah’a sığınırım!” dedi (67).
“Bizim adımıza rabbine dua et de onun nasıl olduğunu bize açıklasın” dediler. Musa dedi ki: “Allah şöyle buyuruyor: ‘O, yaşlı da değil düve de değil; ikisinin arası bir inek olacak.’ Haydi, size emredileni yapın (68).”
“Bizim için rabbine dua et de renginin nasıl olacağını bize açıklasın” dediler. Musa, “O buyuruyor ki: Rengi parlak sarı, bakanların içini açan bir inek........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Daniel Orenstein
Beth Kuhel