Başarılı müzakere için “dinleme”

“Dinlemeyi ne kadar biliyoruz” başlıklı yazıda, dinlemenin önemini şöyle özetlemiştim (1):

"Okumayan için hiçbir kitap yazılmamış, dinlemeyen için hiçbir söz söylenmemiştir" dediği rivayet ediliyor Şems-i Tebrizi’nin.

İletişimin en büyük adımı dinlemektir, telaşsızca dinlemek…

Kim olursa olsun herkesin özgün bir hikayesi vardır mutlaka.

Bu özgün hikayelerden kendimizi mahrum etmemeliyiz.

HBR Dergisi’nde yayınlanan bir makalede, rehine krizleri dahil, zorlu müzakere süreçlerini başarıyla yürüten bir uzmanın yazımızı tamamlayıcı nitelikteki görüşlerini (2) sizlerle paylaşmak istedim.

1.Seviye, aralıklı dinleme: Muhatabın ana fikrini anlayabilecek kadar dinleme. Dinleyen vereceği cevabı formüle etmeye başlar. Bazen de mesajlarına bakar veya kafasını meşgul eden başka bir konu üzerinde düşünür. Bu seviyedeki dinlemede başarılı bir sonuç alınamadığı gibi, saygısızlık da yapılmış olur.

2. Seviye dinleme, sadece karşılık verebilmek için dinleme: Size verilen mesajı tetiklenene kadar dinler ve kendi pozisyonunuzu tartışmak için hemen söze dalarsınız. Bu müdahale iletişim ve uyuma zarar verir.

3. Seviye dinleme, mantık arama: Konuşanın sözlerinin içeriğini ve altında yatan nedenleri tam olarak kavrayabilmek için çıkarımlarda bulunursunuz. Bu bir ilerleme olsa da yeterli değildir, çünkü süreç sadece sizin kafanızda işler.

4. Seviye dinleme, mantıksal ve duygusal boyutlu dinleme: Muhatabınızın mantığının yanında duygularını da önemsersiniz. Muhatabınızın duygusal pozisyonunu öne çıkaran, “Bu öneri hakkında hayli heyecanlanmış gözüküyorsunuz” gibi yorumlarla diyalog oluşturmaya çalışırsınız.

5. Seviye dinleme, empatik ve etkin dinleme: Muhatabınızın özalgı ve bakış açısını daha iyi anlayabilmek ve yorumlayabilmek için dinlersiniz. Bu da keşif ve içgörü sağlayacak sorular sormanızı ve nüfuzunuzu kullanarak her müzakerenin amacı olan iş birliği ve dayanışmayı oluşturmanızı mümkün kılar.

Psikolog Carl Rogers ve Richard Farson, 1957 yılında yayımlanan Active Listening adlı kitaplarında, şöyle yazmışlardı: “Daha da önemlisi, karşınızdaki konuşmacıya her şeyi onun bakış açısından görmeye başladığınızı göstermektir.”

Müzakere ortaklarınıza, onların mantık, duygu, bakış açısı, ihtiyaç ve isteklerine özen gösterdiğinizi ifade edecek bazı araçlar:

Minimal cesaretlendiriciler: “Sonra?”........

© Karar