menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Suriye, SDG ve daralan zaman

28 13
18.10.2025

Ortadoğu hiçbir zaman sakin, durgun ya da çok öngörülebilir olmadı ama içinden geçtiğimiz süreç bölgenin fazlasıyla derin ve güçlü bir değişim yaşadığını söylüyor.

Bundan iki sene önceki aktörler, güç dengeleri, beklentiler, bölge dışı ülkelerin öncelikleri neredeyse tümüyle bambaşka bir noktaya evrildi.

7 Ekim 2023’te Hamas’ın saldırıları ile başlayan deprem biraz durulmuş gibi görünse de İsrail’in Gazze dışında saldırılarına son vermeye niyeti görünmüyor. İsrail çevresindeki ülkelere ve Filistin’e saldırmadan var olamayan, savaş ve silahın olmadığı bir güvenlik mimarisi hayal edemeyen, barışla yaşayamayan bir ülke. Bunun İsrail’e asla güvenlik getirmeyeceği ayrı bir konu ama Netanyahu’nun temsil ettiği saldırgan ve zehirli güvenlik algısı diğer ülkeleri de doğrudan etkiliyor.

İsrail konusuna virgül koyup Suriye’ye geçersek son iki sene de en ağır dönüşümün yaşandığı ülke orası.

Bundan iki sene önce Şam’da başkanlık sarayında olan Beşar Esad artık yok. Yerine gelen Ahmet El Şara en son Moskova’da Putin’le görüştü ve Esad’ın iadesini talep etti. Bir zamanların eli kanlı diktatörünün geleceği artık ülkeler arası pazarlıklardaki kullanım değerine bağlı.

Esad’ı ayakta tutan en güçlü aktör Rusya başkasını zorlaması ile değil ama Ukrayna savaşının Putin’in önceliklerini değiştirmesi ile Suriye’de oyun kurucu olmaktan vazgeçmiş durumda.

Asimetrik tehdit algısı yüzünden Sünni dünyası ile kendisine bağlı militer yapılar aracılığı ile savaşan İran, İsrail ile girdiği sıcak çatışma sonunda ne Suriye’de ne de diğer bölge ülkelerinde eski gücüne sahip değil. Lübnan ve Suriye’nin en önemli askeri gücü Hizbullah ağır İsrail saldırıları ile büyük oranda........

© Karar