menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

7 Ekim ve İsrail barbarlığı Orta Doğu’yu nasıl değiştirdi?

16 1
23.10.2025

7 Ekim’deki Hamas saldırılarının yarattığı şok o kadar güçlü idi herkes ağız birliği etmişçesine aynı cümleyi kurdu: “Orta Doğu bir daha 7 Ekim’den önceki gibi olmayacak.” Ancak İsrail’in gözükara saldırıları ve ABD ile Avrupa’nın tereddütsüz desteği sadece Orta Doğu değil dünya sistemi için de kırılma noktası oldu.

Resmi rakamlarla öldürülen Filistinli sayısının 70 bine dayandığı bir yerde ABD Başkanı Trump devreye girdi ve İsrail Başbakanı Netanyahu’nun bileğini bükerek bir ateşkese razı etti. Sonda söylenecek olanı başta söylemek gerekirse eğer İsrail sadece Gazze’de cinayetlerine devam etse, özellikle de Katar’ı hedef almasa idi soykırımın sürmesinin önünde ne yazık ki bir engel yoktu. İsrail iki yıl içerisinde 7 ülkeye saldırarak en sonda da Doha’yı vurarak ABD’nin daha doğrusu Trump’ın önceliklerine ve ilişki ağına dokununca sınırlarını da görmüş oldu.

İki yılın sonunda hem bölgesel hem küresel ölçekte gerçekleşen birçok yapısal değişlik sayılabilir. İsrail’in çevresinde Gazze’yi bahane ederek gerçekleştirdiği mıntıka temizliği ve İran’la doğrudan girdiği çatışma Tahran’ı vekil güçleri ile birlikte belirleyici olmaktan çıkardı. Bölgede oyun kurucu değil ama düzen ve istikrar bozucu rolü ile var olan İran’ın yokluğu, Rusya’nın çekilmesi ile birlikte Suriye’de de rejim değişikliğini getirdi.

İsrail’in herkesi hedef alabilen saldırgan tutumu ve Batı’nın desteği bölgede tüm güvenlik algılarını ve ittifak matematiğini değiştirdi. Belki ileri bir benzetme olabilir ama Türkiye’de PKK’nın silah bırakması sürecinin tek bir aktörün çok sert ve güçlü çıkışı ile sui generis, nevi şahsına münhasır bir modelle ilerlemesi gibi Orta Doğu’da ateşkes de yine çok örneği olmayan Trumpvari bir metotla sağlandı.

Trump’ın........

© Karar