Büyük çoğunluk, 31 Mart seçim sonuçlarını “AK Parti ders çıkardı mı, Erdoğan mesajı aldı mı?” üzerinden okuduğu için sandığın bir sesi var idiyse bile pek duyulmaz oldu. Elbette sandığın sesi var ve hatta güçlü bir sesi var. Görüldüğü gibi Erdoğan da o sesi duymadı ve mesajı almadı. Kendisi almadığı gibi başka kimsenin almasına da müsaade de etmedi. Sanki mesajı alan ilk kişi Erdoğan olmak zorundaymış, ancak ondan sonra başkaları mesaj alabilir diye bir kuralı varmış gibi “kimse” de 31 Mart’ın mesajına dokunmaz oldu. Mesaj orada duruyor. Muhalefet? Onlar da “Erdoğan mesajı alırsa ne ala, almazsa da aliyyül ala” havasında beklemeyi tercih ediyor.
Sandığın sadece iktidara ve Cumhurbaşkanı’na “toparlan, ayakların yere bassın” mesajı ilettiği varsayılsa da 31 Mart’ı kazanan muhalefet; yani CHP’dir. Yani, seçmen mesajın ötesine geçti ve muhalefete yolu ardına kadar açtı. Siyaset seçkinleri, mesaj peşinde koşuyor ama son anketlere göre siyasi yönelim mesajın ötesine geçmiş bulunuyor. Beş ay geçti, CHP hala birinci ve Ak Parti hala ikinci sıradan kurtulamıyor. “Sandık mesajı” denilen şey, iktidarın makul yola girmesini veya Erdoğan’ın hal ve hareketlerinde sempatik değişim beklentisini içermiyor gibi. Kalıcı hale gelen bir siyasi dağılım var artık. Seçim sonucu da anket sonuçları da seçmenin iktidardan çok........